16.12.2021, 17:02

Artık hekimlerde fakirleşti!

Aralık ayının başında bizzat Cumhurbaşkanı ve Sağlık Bakanının hekimlere zam müjdesi şovuyla herkesin gözü hekimlere çevrildi. Bu süreçte ne kadar çok sevenimiz varmış gördük (!) Hem vatandaşlardan, hem diğer meslek gruplarından, hem de diğer sağlık çalışanlarından tepkiler yükseldi.

Sanki hekimler yalnızca bize zam yapın, bizim dışımızda kimseye zam yapmayın demişler ve gizli kulis yürütmüşlerdi. Kimi art niyetli her mesleğin içindeki çürük elmaların paylaşımları sosyal medyada dolaşmaya ve özellikle sağlık çalışanları arasındaki ekip ruhunu bozup parçalamaya başlamıştı. Hekimler arasında diğer sağlık çalışanlarına, diğer sağlık çalışanları arasında hekimlere karşı kin tohumları saçılmaya çalışıldı ve ortalık bir anda karıştı. Neyse ki aklıselim galip geldi, çatlak sesler bastırılıp tüm sağlık çalışanlarını içerecek şekilde zam yapılması ve bu yönde mücadele edilmesi gerektiği fikri öne çıktı. Bu arada hekimlerle ilgili torba yasadaki maddeler geri çekildi ve siyasi iradenin maskesi düştü, masal bitti.

HEKİMLERİMİZ ÜLKEMİZİ TERK EDİYORLAR!

Covid 19 pandemisinin başından beri her akşam gerek sosyal medya, gerekse televizyonlar aracılığı ile adeta milleti uyutma, avutma, oyalama amaçlı masallar anlatarak görevini başarıyla yürütenlerin plansız (belki de planlı), orantısız, kapsamsız, dayanaksız alel acele zam müjdesi; özellikle biz hekimleri bir kez daha hedef tahtasına oturttu. Bu müjdedeki bence ayakları yere basan tek madde emekli olup da halen bir özel hastanede veya işyeri hekimi olarak çalışan emekli hekimlerden emekli aylıklarından yapılan kesintilerin iptal edilmesi ile ilgili son maddeydi. Halbuki 657’ye tabi olarak kamu kurumlarından emekli olup çalışan hekimlerden yapılan ve maaşlarının 1/3’ünü bulan bu kesinti emekli askeri hekim, emekli öğretim üyesi hekimlerden kesilmiyor; diğer emekli subaylar, emekli hakim ve savcılar ile emekli yüksek dereceli bürokratlardan da çalışmaları halinde herhangi bir kesinti yapılmıyor. En uzun ve zahmetli 6 yıllık tıp tahsilini takiben pratisyen hekim olarak mecburi hizmete gönderilen, dünyadaki en zor sınavlardan biri olan TUS sınavını kazanıp 4-6 yıl süren 33 saatlik izinsiz nöbetlerle dolu uzmanlık eğitimi süreci ve yine uzman mecburi hizmeti, üzerine yan dal uzmanlık eğitimi yapanlara bir kez daha mecburi hizmet sonucu gençlik yıllarını ve en güzel olgunlaşma yıllarını doyasıya yaşayamadan insanüstü çalışma şartları, bulaşıcı hastalıklarla karşı karşıya riskli bir ortam ve sonuçta komik emekli maaşı ile baş başa kalıp yine çalışma mecburiyetinde kalmak... İşte bu kısır döngüyü görüp uyanan hekimler, emeğinin her daim sömürüldüğünü ve sömürüleceğini farkeden hekimler sonuna kadar haklı olarak gözlerini yurt dışına çeviriyorlar ve akın akın ülkemizi terkediyorlar.

Benim gibi bu meslekte çok yol almış ama ülkesi için umudunu hâla kaybetmemiş hekimler ise ister emekli, ister çalışan, isterse de emekli çalışanlar alanlarda halkın sağlık hakkı için mücadelelerini sürdürüyorlar. Hekimlerin en büyük ve güçlü çatı örgütü kamu kurumu niteliğindeki Türk Tabipleri Birliği, İstanbul’dan Ankara’ya haklarımız için düzenlediği Beyaz Yürüyüşten sonra 15 Aralık günü G(ö)revdeyiz etkinliğiyle iş bırakma eylemlerini gerçekleştirdi. Türkiye çapında büyük bir ilgi gören ve tüm hekimler arasında yüzde 80 destek bulan bu eylemler umuyorum ki artarak sürecektir.

HEKİMLER NE İSTİYOR?

Hekimler artık oyalanmak, kandırılmak, sömürülmek istemiyor. Hedef gösterilip sözlü ve fiili şiddete uğramak istemiyor. Sağlıkta Şiddet Yasasının biran önce çıkartılmasını istiyor. Eğitimleriyle orantılı, emekliliğe yansıyacak sabit maaşlar istiyor. Döner sermaye ve ciro sarmalından kurtulmak istiyor. Emekli çalışan hekimlerin maaşlarından kesinti yapılmamasını istiyor. 5 dakikada bir değil en az 20 dakikada yeterli bir sürede muayene yapmak istiyor. Covid 19 ve benzeri bulaşıcı hastalıkları da içeren hastane kaynaklı hastalıklara bağlı ölüm ve sekelli (bir hastalıktan kalma doku bozukluğu) kalma durumlarında haklarını koruyacak etkin meslek hastalığı yasası istiyor. Asistan hekimlere uygulanan angaryanın, mobingin sonlandırılmasını, uzun ve izinsiz nöbetlerin yeniden gözden geçirilmesini istiyor. Gururları ve onurları incinen hekimler kaybettirilen değerlerini geri istiyor.

Son 1-2 ayda dövizin neredeyse iki katına çıkması, son günlerde hemen her türlü temel gıda ve ihtiyaç maddelerinin yüzde yüze varan oranda zamlanması çalışanlara ve emeklilere yapılacak zamların anlamının kalmamasına neden olmuştur. Ülkemizdeki her kesimle birlikte, iktidardan nemalananlar hariç fakirleşen başta hekimler olmak üzere sağlık çalışanları kendilerini hafife alıp önemsemeyenleri zamanı geldiğinde anımsayıp gereğini yapacaklardır.

saglisolluhaber.com

Yorumlar (1)
Nazan Aksaray 2 yıl önce
Elinize sağlık.
10
açık

Gelişmelerden Haberdar Olun

@