banner298

banner194

Başkan Zeydan uyardı: Eskişehir'de mısır üretimi tehlike yaratabilir

Eskişehir Ticaret Borsası (ETB) Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Zeydan, Eskişehir’de 2020-2021 hasat sezonunu değerlendirdi.

TARIM 21.10.2021, 15:20 22.10.2021, 15:28
Başkan Zeydan uyardı: Eskişehir'de mısır üretimi tehlike yaratabilir

ETB Başkanı Zeydan yaptığı açıklamada, “Eskişehir’in tarımsal ekonomisinde önemli bir yer tutan gözde ürünlerden dane mısır ve yağlık ayçiçeğinin ekim alanları artış gösterirken arpa ve buğdayın ekim alanı geçtiğimiz yıllara göre daraldı. Özellikle içinde bulunduğumuz ayçiçeği ve mısır hasatı sezonunda birim başına verim ve fiyatlar geçtiğimiz yıla kıyasla oldukça tatmin edici seviyededir. Örneğin yağlık ayçiçeğinin borsamızdaki spot işlemlerde hasat başındaki açılış fiyatları yağ oranına göre 4,85 TL ilâ 5,15 TL aralığından kısa bir zaman içinde 6,50 - 7,50 TL seviyesine yükseldi” dedi.

Türkiye geneline Eskişehir’in tarımsal üretimiyle öne çıkan bir il olduğunu söyleyen Zeydan, “Geçtiğimiz yıla göre tarım ürünleri fiyatlarının önemli oranlarda artış göstermesi yaşanan kuraklıktan zarar gören üreticilerimizin fiyatlama açısından bir nebzede olsa yüzünü güldürdü” diye konuştu.

Hububatta 2020 yılında Borsa'da elektronik satış salonunda yaklaşık 212 bin ton spot satış gerçekleştirdiklerini söyleyen Zeydan, 2021 yılında ise günümüze kadar 120 bin ton spot müstahsil satışına ulaştıklarını aktardı. 

ETB’de gerçekleştirilen Elektronik Salon Satışları ve Ürün Analiz Laboratuvarları sonuçlarının hem üreticiler hem de tüccar ve sanayiciler için çok değerli olduğunu belirten Zeydan, reel fiyatların oluşması açısından serbest piyasa koşulları içerisinde ve müzayede yöntemiyle elektronik ortamda satış yaptıklarını belirtti.

Kontrolsüz Mısır üretimi uzun vadede tarımsal sorunlar yaratabilir

Zeydan; Mısır ekim alanlarının artarak devam etmesi halinde uzun vadede olumsuz sonuçlar doğurabileceğini belirterek, bölgemizde mısır üretiminden kaynaklı olarak yer altı sularının azalması ve obruk oluşumu tehlikesine dikkat çekti. Zeydan, çiftçinin yüksek gelir elde etmesi ve mısır üretiminin diğer ürünlere göre daha kolay ve verimli olması nedeniyle mısır üretimine yöneldiğini ancak mısır üretiminin toprak ve yer altı sularına zarar verdiğini, bu zararın önümüzdeki yıllarda etkin şekilde görülmesinin muhtemel olduğunu, çiftçimizin sermayesi olan tarlalarının zarar görmemesine çok dikkat etmesi gerektiğini söyledi.

Eskişehir’de mısır gibi üretim aşamasında çok su ihtiyacı olan ürünlerin yetiştirilmesinin obruk oluşumunu tetiklediğine ve aynı tarlada aynı ürünü yetiştirmede ısrar edilmesi halinde verim kayıplarının kaçınılmaz olduğuna işaret eden Zeydan, “Ayrıca yer altı su seviyesi giderek düşüyor. Daha önce çiftçimiz 15 ila 30 metreden sulama suyu çıkartabilirken, günümüzde sondaj derinliği 200 ila 240 metre arasına ulaştı. Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde tıpkı Konya’da olduğu gibi obruklar oluşmaya başladı” ifadelerine yer verdi.

Buğdayda kalitesiz üretim ithalata neden oluyor

Eskişehir’de buğday yerine çiftçinin artık mısır ve ayçiçeği gibi ürünleri yetiştirmeye başladığını dile getiren Ömer Zeydan, 2020 yılında bölgemizde gerçekleşen yaklaşık 300 bin ton olan buğday üretiminin, 2021 yılında 289 bin tona düştüğünü, ayrıca önemli miktarda düşük kaliteli buğday üretimimiz nedeniyle Türkiye’nin geçen yıl 6,8 milyon ton yüksek kalite buğday ithal etmek zorunda kaldığını belirtti. İçinde bulunduğumuz bu yılda ise buğday ithalatımızın 9 milyon tona yükseldiğine dikkat çekti.

Başkan Zeydan, “Kalitesi yüksek buğday üreterek ithalattan uzaklaşmalıyız, bunu sağlamak için sertifikalı tohum kullanılmasını çeşitli yöntemlerle teşvik etmeliyiz, sertifikalı tohumları kâr gözetmeksizin olabilecek en makul fiyattan çiftçimize ulaştırmalıyız” dedi.

Buğdayda çeşit fazlalığı sorun yaratıyor

Eskişehir Ticaret Borsası’na 2021 yılında 78 çeşit buğday getirildiğini aktaran Zeydan, konuyla ilgili şunları söyledi: “Kalite ve verim bakımından birbirinden neredeyse farkı olmayan bu kadar çok çeşidin ekilmesi çiftçi açısından kafa karışıklığı yaratıyor. Fazla çeşidin diğer bir dezavantajı ise depolama ve sınıflandırmada sorun teşkil etmesidir. Sanayici ise standart hammadde temini konusunda sıkıntı yaşıyor. Örneğin bir müddet yakaladığı üretim standardını sürdürmekte sorun yaşıyor. Buğdayların sertlik dereceleri de farklı olduğu için enerji sarfiyatı ve üretim maliyetleri artıyor. Dolayısıyla çeşit fazlalığı hiçte gerekli değil."

Yeni düzenlemelere ihtiyaç var

“Çiftçi buğday üretiminden vazgeçiyor. Ya hiç ekmiyor ya da başka bir ürün ekiyor” diyen Zeydan, çiftçinin üretime teşvik edilmesi için tarımsal politika düzenlemelerine ihtiyaç olduğunu vurguladı. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin gelecekteki ürün alım fiyatlarını ekim döneminden önce ilan etmesinin çiftçimizin ne üreteceğine karar vermesi bakımından çok önemli olduğunu kaydeden Zeydan, şöyle devam etti: “Geçtiğimiz yıllarda üretici ürününü satabileceği ortalama fiyatların belirsizliği nedeniyle buğday üretiminden vazgeçmişti. Ayrıca, buğday üreticisi de tıpkı pancar da olduğu gibi avanslarla desteklenmeli. Desteklemeler üretim takvimi içinde çiftçiye verilmeli."

Gıdaya erişim ve gıda güvenliği temel meselelerden biri olacak

Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisinin, ülkelerin gıda üretiminde kendine yeterlilik politikalarını daha çok öne çıkarmasına neden olduğunu belirten Başkan Zeydan: “Global fiyatlarda yaşanan ciddi orandaki yükselişin yanı sıra üretim maliyetlerinde de girdilerin artması nedeniyle çok ciddi fiyat artışları var. Pandemi global fiyat artışlarına da neden oldu, arz talep dengeleri değişti ve döviz kurunun etkileri sektörü derinden etkiledi. Dileğimiz üreticimizin alın terinin karşılığını alması ve ürünlerini beklentilerini karşılayacak fiyattan satabilmesidir” ifadelerine yer verdi.

saglisolluhaber.com

Yorumlar (0)
10
açık

Gelişmelerden Haberdar Olun

@