banner298

banner194

Başkan Çalışkan: Kenetlenirsek belediyeleri kazanırız!

AK Parti Eskişehir İl Başkanı Zihni Çalışkan, Sağlı Sollu Haber Genel Yayın Yönetmeni Arif Anbar’la görüştü, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Şimdi, Anbar soracak, Çalışkan yanıtlayacak... A. ANBAR: Dünyayı etkisi...

11 Ağustos 2021, 11:26
Başkan Çalışkan: Kenetlenirsek belediyeleri kazanırız!

AK Parti Eskişehir İl Başkanı Zihni Çalışkan, Sağlı Sollu Haber Genel Yayın Yönetmeni Arif Anbar’la görüştü, çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Şimdi, Anbar soracak, Çalışkan yanıtlayacak...

A. ANBAR: Dünyayı etkisi altına alan Korona virüs salgınından haliyle Türkiye’de etkilendi. Peki, ülkemiz, salgınla mücadelede şu ana kadar başarılı oldu mu? 

‘ŞEHİR HASTANELERİ ÇOK YETERLİ’ 

Z. ÇALIŞKAN: Ben özellikle, Cumhurbaşkanımızın önderliğinde Sağlık Bakanımızın tüm sağlık camiasına ilişkin yaklaşımı ve yönetim tarzı değerlendirildiğinde, Türkiye'yi çok hatta çok başarılı buluyorum. Bu anlamda gerek hasta yatış oranları gerek aşılamadaki hız ve yoğun bakım yeterliliği değerlendirildiğinde şehir hastanelerinin çok yeterli olduğu, bugün için çok doğru ve zamanında yapılmış tesisler olduğu ortaya çıktı. O yüzden sağlık bakanımızı başarılı buluyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın geleceğe ilişkin öngörüsüne de hayranım. 

A. ANBAR: Söz konusu salgının etkileri Eskişehir’de de görüldü. Özellikle sokağa çıkma kısıtlamaları ve üniversitelerin kapanması esnafı zora soktu. Peki, AK Parti iktidarı, işçisinden çiftçisine, esnafından sanayicisine Eskişehir’e hangi ölçüde yardımda bulundu?

66 BİN 690 KİŞİYE PARA YARDIMI 

Z. ÇALIŞKAN: Pandeminin etkisini göstermesi ve kısıtlamaların başlaması ile birlikte devletimiz el verdiği ölçüde tüm esnaflarımıza ve çalışanlara destekte bulundu. Tabi bu desteklerden Eskişehirli hemşerilerimizde faydalandı. Rakamsal olarak sizi bilgilendirmek isterim. Bakın tek tek not almışım gerektiği yerde lazım olur da anlatırım insanlara diye. Hani bazıları sırf muhalefet etmek için ‘ne yaptılar, hangi desteği verdiler’ diye geziyorlar ya. Bakın ben o destekleri sıralayayım size. Aynen okuyorum: Faz-1, Faz-2, Faz-3 ve hane noktasında toplam 66 bin 690 kişiye 66 milyon 690 bin lira tutarında nakdi yardımda bulunmuşuz. Kısa çalışma ödeneği kapsamında ise Eskişehir yerelinde 47 bin 366 kişiye 338 milyon 807 bin lira ödeme yapmışız. Geliri olmayan yani herhangi bir yerde çalışmayıp hayatını günlük yevmiye noktasında idame ettiren ve başvuruda bulunan 26 bin 310 kişiye 93 milyon 917 bin lira ödeme yapmışız. İşsizlik ödeneği kapsamında ise bin 791 kişiye 57 milyon 494 bin lira ödeme yapılmış. Bu ödeme, kısıtlamalar öncesi işsiz kalan vatandaşlarımıza sağlanan kaynak. 

SADECE ESKİŞEHİR’E 601 MİLYON 498 BİN TL KAYNAK 

Kısıtlamaların sona ermesi ve 2020 Haziran ayından sonra normalleşme desteği kapsamında ise 35 bin 667 kişiye 44 milyon 589 bin lira ödeme yapmışız. Bakın dahası da var. Kısıtlamadan etkilenen esnaflarımıza kira yardımı yaptık. İş kalemine göre de 3 bin ile 5 bin TL arasında hibe nakdi desteğinde 15 bin esnafımız yararlandı. Genel tabloya bakacak olursak Eskişehir genelinde toplam 601 milyon 498 bin lira kaynak sağlanarak vatandaşlarımıza sunduk. Galiba bu anlattıklarım, ‘hangi desteği verdiler’ diyerek temelsiz muhalefet yapanlara da cevap olmuştur diye düşünüyorum. 

A. ANBAR: Eskişehir’deki 15 belediyenin, pandemiyle mücadelede yeterli desteği verdiğine inanıyor musunuz? Söz konusu soruyu şöyle detaylandırmak isterim: AK Parti, CHP, MHP ve DSP’nin yönettiği belediyeleri tek tek değerlendirebilir misiniz?

‘BELEDİYELER PANDEMİYE BÜYÜK BORÇLARLA GİRDİ’

Z. ÇALIŞKAN: AK Parti, MHP, DSP ve CHP'nin dış ilçe belediyelerinin mevcut halleriyle zaten mücadele ettikleri nüfus yapısı çok sınırlı. Dolayısıyla onların herhangi birinin başarısından söz etmek çok anlamlı olmayabilir. Ama merkezdeki belediyelerimizin bütçeleri ve 400’er binlik nüfus yapısına hitap etmiş olmaları değerlendirildiğinde, -merkezdeki belediyelerin partilerinin CHP olduğu için bir eleştirel değerlendirme olarak söylenmemek üzere- ben mevcut merkezdeki belediyeleri bütçeleri ve hitap ettikleri nüfus yapısıyla değerlendirdiğimde, üzerine düşeni çok yapabildikleri kanaatinde değilim. Tabii onların buna ilişkin bütçe kısıtlarından bahsedeceklerini değerlendiriyorum. Ancak belediyelerin özellikle pandemiye çok büyük borçlarla girmiş olmaları da onların yardımlarını etkilemiş olabilir. Çünkü belediyelerimiz bütçelerini borç ödemeye ilişkin yapmış oldukları planlamalar veya mevcut yatırım ve pandemiden dolayı yatırım yapamama ve hizmet üretememekten kaynaklı yeni kredi alamayışları da hizmetlerini üretmelerini engellemiş oluyor. Ama bunlar iyimser tahminler. 

'BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÖRNEK OLSUN’ 

Bunun ötesinde asıl olan, her şeye rağmen esnafa ve hem şehrimize daha çok dokunabilecek yerel yönetimlerin olmasıdır. Ben açıkçası AK Partili belediyelerin dış ilçelerde olmuş olmasından kaynaklı olarak söylemiyorum bunu. Tüm dış ilçelere hitap etmiş olduğu nüfus kitlesi, bulundukları konum yapısı itibariyle asıl zorlanan esnaf kitlesinin bulunduğu nüfusun yoğun olduğu ilçeler değil bunlar. Asıl olan merkezdeki esnaflarımızın zorlanıyor olmuş olması. Bu sebeple merkezdeki mevcut belediyeler daha iyisini yapabilirlerdi. Buna örnek, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ni verebiliriz, Konya Büyükşehir Belediyesi’ni verebiliriz, Bursa Büyükşehir Belediyesi’ni verebiliriz. Neyin nasıl daha iyi yapılabileceğini bu belediyelerimiz pandemi döneminde çok daha iyi gösterdi. 

A. ANBAR: Peki, bu noktada belediyelerle Valiliğin, pandemiyle mücadelede eşgüdüm halinde çalıştığını söyleyebilir misiniz? Yoksa bu durum tam sağlanamadı mı? Zira CHP’li belediyeler, sürekli, Valiliğin ve Valiliğe bağlı il müdürlüklerinin ortaklığa yanaşmadıklarını ve bilgi alamadıklarını iddia ediyorlar. 

‘CHP’Lİ BELEDİYELER BUNU HEP YAPIYOR’ 

Z. ÇALIŞKAN: Bu söylem, CHP’li belediyelerin bugüne özel söylemi değil. CHP’li belediyeler sürekli kendilerinin engellendiklerini, eş güdüm içinde çalışılmadığını hep iddia ederler. Ama maalesef projelere ilişkin kurumlara sunulmuş bir belge olduğu kanaatinde değilim. Böyle bir belge ve böyle bir projeleri olduğu bilgisi bana ulaşmadı. 

A. ANBAR: Eskişehir İl Sağlık Müdürlüğü’nün salgın sürecinde verdiği mücadeleden memnun musunuz? 

ESKİŞEHİR’DE FİLYASYON YORUMU 

Z. ÇALIŞKAN: Sağlık müdürlüğünün bünyesinin altında farklı başkanlıklar var ve bu farklı başkanlıkların hem özel hastane hem kamu hastanelerine ilişkin yönetimsel durumları var. Keza Halk Sağlığı Başkanlığı’nın özellikle filyasyona ilişkin etkisi söz konusu. Daha başarılı olmaları beklenir miydi? Ben olabildiğince, Türkiye genelinde ortalamanın çok altında kaldıkları kanaatinde değilim. Diğer taraftan tüm sağlık çalışanları cansiperane çalıştı, her birine minnettarız. 

A. ANBAR: Şimdi de biraz siyaset… İl Başkanlığınızın ilk döneminde, size karşı parti içi muhalefetin olduğu öne sürülüyordu. Son kongrenin ardından il başkanlığına seçilmenizle beraber bahsi geçen muhalefetin görülmediği, partililerin sizin etrafınızda kenetlendiği ifade ediliyor. Bunu nasıl sağladınız? Sadece yönetimdeki isimleri belirleme stratejiniz size karşı yapılan muhalefetin bitmesine yeterli olmaz diye düşünüyorum... 

Zihni Çalışkan son kongrede partililerini selamlıyor...

‘ÖNYARGILAR BİTTİ DESTEK BAŞLADI’ 

Z. ÇALIŞKAN: Evet, yönetimdeki isimleri belirlemede çok ciddi bir homojen yapıyı gözettik ve belki görme sıkıntısı yaşaması muhtemel arkadaşlarımızdan destek ve yardım almadık. Bunun için, kongre sürecinde, kimseyle paylaşmadığım birkaç arkadaşımla çalıştım. Bunlar direk parti ile irtibatı olan arkadaşlarımız değildi ve en sonunda başarılı bir listenin ortaya çıktığını değerlendirdim. Partililerin bir araya getirilmesi meselesinde özellikle şunu önemseyerek yaptık. Her şeye rağmen ve tüm söylemlere rağmen biz birleştirici yönümüzü ön plana çıkartarak, erinmemek suretiyle gidilebilecek herkese gittik. Dinlenebilecek herkesi dinledik. Hiç mazeret üretmeden çözüm üretmeye çalıştık. Kim nereye gelmemiz gerektiğini söylerse, onların ayağına gitmek suretiyle yapılabileceğin en iyisini ve gönül almanın da yapılabileceğin en iyisini yaptık. Bunun sonucu olarak da tüm arkadaşlarımız bizim bu iyi niyetli hoşgörülü çabamızı gördükleri için belki öncesinde olan önyargılı yaklaşımlardan vazgeçmek suretiyle bize destek oldular ve etrafımızda birleştiler. Bu yönüyle güçlü bir AK Parti il ve ilçe teşkilatları ortaya çıktı; özellikle Tepebaşı ve Odunpazarı ilçe teşkilatlarımız ile ön plana çıkan birlikte yürüyen bir hava yakaladık. 

A. ANBAR: Devam edelim… Eskişehir’i iyi tanıyan bir isim olan Zihni Çalışkan’a sorsam; desem ki: Hiç düşünmeden, bir çırpıda Eskişehir’in sorunlarını saymanızı istesem hangilerini sıralarsınız?

Z. ÇALIŞKAN: Herhangi bir öncelik sıralaması yapmaksızın Eskişehir’in; trafik sorunu, tramvay sorunu, yağmur suyu-altyapı sorunu, kullanma ve sulama suyuna ilişkin yeni projeler sorunu, fiziki belediyecilik olarak mevcut yolların harabiyeti, bir an önce yenilenmesi gereği ve eleştirel yaklaşım anlamında belediyelerimizin seçim kazanmaya dönük hizmet üretme yarışının beklenti ve öncelikleri karıştırıyor olmuş olmaları bu şehrin en büyük sorunlardır. 

Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen Bulvarı, Eskişehir'de yoğun trafiğin yaşandığı yerlerden...

ÇÖZÜM ÖNERİLERİNİ SIRALADI 

Hiçbir zaman çözümünü söylemediğimiz bir sorunu gündeme taşımadık. Herhangi bir sorunu ‘nasıl çözerseniz çözün’ yaklaşımında olmadık. Örneğin trafiğe ilişkin, oluşan mevcut yapı itibariyle alternatif yolların açılması gerektiğini söyledik. Özellikle iş çıkış saatlerinde, Yaşar Kemal Caddesi'nin bir an önce açılması gerektiğini ortaya koyduk. Tramvay ulaşım noktalarındaki mevcut yapılması muhtemel otoparklarla toplu taşımanın özendirilmesini gündeme getirdik. Yapılan bu otoparkların ücretlerinin çok cüzi tutulması gerektiğini ifade ettik. Tramvayların doğru güzergahlardan geçirilmesi, bazı caddelerin tek yön yapılması ve şehrin merkezindeki bazı kavşak noktalarında mutlaka alt veya üst geçit yapılması önerilerini sunduk. Örneğin Atatürk Caddesi, öncelik verilmesi gereken caddelerden bir tanesidir. Tramvaya ilişkin sorun; mutlaka planlama yapılması suretiyle şehre dikine akslar şeklinde bu sorunun çözülmesi lazım. Tramvayların araç ve durak uzunlukları yeterli değil, bu yönüyle yolcu kapasitesi de yeterli değil. 

‘BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ UZUN VADELİ SU KAYNAĞI OLUŞTURMALI’

Yağmur suyu ve altyapıya ilişkin en temel sorunumuz, yağmurun şiddetli yağması haline şehrin göl halini alması. Sorun olan yerler başta olmak üzere bu yerlerdeki sorunlar, hızlı bir şekilde çözülmesi gerekiyor. Kullanma ve sulama suyuna ilişkin kısımda Porsuk Barajı’nın yeterli olması veya olmaması durumunda alternatif içme suyu depolama alanlarının Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından 3-5 günlük değil uzun vadeli şekilde projelendirilmesi gerekiyor. Keza biz, Porsuk dışında, Porsuk’un sulama kanallarının yer altına alınması suretiyle kapalı devre Eskişehir sulamasının yapılmasına ilişkin kısmı, Devlet Su İşleri (DSİ) vasıtayla projelendirerek Tarım ve Orman Bakanlığı’mıza sunduk. Sayın Cumhurbaşkanımız ile de bu meseleyi, kendimize ilişkin bir husus olarak takip ediyoruz. 

A. ANBAR: Bu aşamada şunu sormak isterim: Bir demecinizde Eskişehir’in en önemli sorununun ‘bu yıl için kuraklık’ olduğunu savundunuz. Sorunun çözümü için ne yapılmalı?

‘VAHŞİ SULAMADAN VAZGEÇİLMELİ’ 

Z. ÇALIŞKAN: Arif Bey aslında kuraklığın çözümüne ilişkin az önce birtakım şeyler söyledim. Ek olarak kuraklığın en temel çözüm noktalarından bir tanesi mutlak suretle yüzde 100 çiftçi bilinçlendirmesi ve mutlaka damlama sulamanın yapılması, yani vahşi sulamadan vazgeçilmesidir. 

‘GÖKPINAR BARAJI BU YIL DEVREYE GİRECEK’ 

Bir de Eskişehir kapalı sulama sisteminin bir an önce hayata geçirilmesi, yine Beylikova’daki depo barajın mutlak suretle özellikle kış döneminde ve akşamları dahil olmak üzere su basılmak suretiyle yaklaşık 75 milyon metreküp kapasitenin oluşması her zaman için alternatif olarak tutulmalıdır. Gökpınar Barajımız inşallah bu sene devreye girecek, o da katkı sağlayacak. Bir de bakın… Sakarya başından, Sakarya nehrinin doğuşundan itibaren havzanın yer altı suyunun çoğaltılması için bir drenaj yapılmak suretiyle bir su bendi yapmak uygun olabilir, bent suretiyle yer altı sularının bir an önce beslenmesi sağlanabilir. 

A. ANBAR: Anlattıklarınızla bağlantılı olarak şu sorunun cevabını merak ediyorum: Porsuk barajının vadesi dolmak üzere, o halde hangi önlemler alınmalı? Diğer taraftan Çifteler’den su getirme girişimi hangi aşamada? Herhangi zaman dilimi verilebilir mi? 

Porsuk Barajı geçtiğimiz aylarda ciddi anlamda susuzluk tehlikesi yaşamıştı...

Z. ÇALIŞKAN: Porsuk barajına ilişkin kısım, vadesi ve fiziki ömrü itibariyle teknik bir konu. Ben bugünden, yarından vadesinin dolacağı kanaatinde değilim. Önemli olan, Murat Dağı’ndan ve Porsuk Nehrinin Kütahya’dan doğuşundaki yer altı su kaynaklarının aynı debide geliyor olmuş olmasıdır. Yine yağmurun ve karın yağıyor olması, Porsuk’ta suyun birikimi anlamında fayda sağalacaktır. Suyun planlı kullanılması, damla sulamaya geçilmesi ve basınçlı sulama sistemi ile Eskişehir sulamasının yapılması önemli. 

‘ÇİFTELER’DEKİ SUYUN DEBİSİ AZALDI’ 

Çifteler’deki suyun gelmesi noktasında, o proje devam ediyor. Fakat özellikle kuraklık sebebiyle yer altı sularının çekilmesiyle birlikte Çiftelerdeki suyun debisi 6 metreküp saniyeden 2 metreküp saniyeye düştü. Bu sebeple Eskişehir’e suyun getirilmesi noktasında bu proje, biraz şu aşamada özellikle debi sorunu sebebiyle bekliyor. 

A. ANBAR: Şimdi, AK Parti’nin Eskişehir’de eleştirildiği bazı konuları gündeme getirmek istiyorum. Alpu-Mihalıççık yolu, Seyitgazi-Kırka-Afyon yolu ve çevre yolu öne çıkan eleştiri konuları. Bu üç sorunun çözümü noktasında teşkilat olarak hangi aşamadasınız?

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’Nİ GÖREVE ÇAĞIRDI 

Z. ÇALIŞKAN: Çevreyolu sorunu Eskişehir’in öncelikli sorunu değildir. Bu sadece algı yönetimidir. Çevre yolundaki pik saatlerde, transit geçen aracın yoğunluğu yüzde 20’dir. Bu yüzde 20’yi çektiğinizde kalan yüzde 80’lik yoğunluk, mevcut yapılacak 53 kilometre yolu kullanmayacak insanlar topluluğudur. Çünkü 53 kilometre yol, özellikle Kanlıpınar’dan sonra çok geniş bir arazide ve çok uzaktan geçtiği için, Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’ndeki hareketliliğin çevreyoluna dağılmak suretiyle bir trafik çözümlenmesi söz konusu olamaz. Buradaki çözüm, Yaşar Kemal Caddesi ve 216. Caddenin Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından açılmasıdır. Dolasıyla çevre yolu sorunu, algı yönetildiği şekilde öncelikli sorunu değildir. 

‘ULAŞTIRMA BAKANIMIZI ZORLUYORUZ’ 

Diğer taraftan Alpu yolunun yapımı devam ediyor. Afyon yoluna ilişkin çalışmalar yapılmıştır. Umut ediyoruz 2022-2023 döneminde planlamaya aldırmayı hedefliyoruz. Afyon yolu önemli akstır. Buranın yapılması için Ulaştırma Bakanı’mız Adil Karaismailoğlu’nu zorlamaya devam edeceğiz. 

A. ANBAR: Röportajımızın sonuna yaklaşırken erken seçim tartışmaları hakkındaki görüşünüzü de sormak isterim…

Z. ÇALIŞKAN: Ben 2023 yılında seçimin yapılacağını değerlendiriyorum. Artık bu saatten sonra bir erken seçim yok. Cumhurbaşkanımız da seçimlerin tarihi noktasında geçtiğimiz haftalarda yapmış olduğu açıklamalarda da özellikle belirtti. Seçimler 2023’te olacak. 

A. ANBAR: Siyasetten devam edelim… Son yerel seçimde elinizdeki bazı belediyeleri kaybettiniz. Önümüzdeki süreçte belediye seçimleri için hedefinizi öğrenebilir miyim? Ve bu noktada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘sahaya inin’ talimatı kapsamında bir teşkilat programı çıktı mı? 

Z. ÇALIŞKAN: Evet, Cumhurbaşkanımızın ‘sahaya inin’ talimatı hayati önem taşıyor. Biz de bu talimatla beraber sahada etkin bir biçimde çalışıyoruz. Bu kapsamda öncelikle hem üye kaydı yapıyoruz hem sorunları dinliyoruz. Esnaf ziyaretleri ve pandemi koşullarına uygun olarak hane ziyaretleri de yapıyoruz. Tabii merkez ilçelerimizde yürüttüğümüz çalışmalara benzer şekilde kırsal ilçelerimize de ziyaret programları düzenleyerek tüm gün o ilçede bulunan esnaflarımızın neredeyse tamamına ziyarette bulunuyor, sorunlarını dinliyoruz.

‘KENETLENİRSEK KARŞIMIZDAKİ ADAY ÖNEMLİ DEĞİL, KAZANIRIZ’ 

Yerel seçimlere ilişkin sorunuzu ise yanıtlamam gerekirse… Ben son yerel seçim sonuçlarını ‘başarı-başarısız’ noktasında, karşı tarafın başarısı olarak değerlendirmiyorum. Eskisine nazaran çok ciddi kenetlenmemiz oldu bizim. Ama yetmez, daha fazla kenetlenmeye ihtiyacımız olduğunu, birbirimizi daha fazla desteklemeye ihtiyacımızın olduğunu değerlendiriyorum. Biz ufak sorunlarımızı görmezden gelir ve birlikte daha iyi kenetlenmiş şekilde çalışırsak, başarılı olacağımızın kanaatindeyim. 2019 seçimlerinde elimizden gelen kenetlenmeyi en iyi şekilde yaptık, yüzde yüz kenetlenmenin sonunda bizim karşımızdaki adayın kimin olduğuna bakmaksızın seçimi kazanacağımıza olan inancımız emin olun çok yüksek. 

A. ANBAR: Evet, röportajımızın sonuna geldik. Son olarak Eskişehirspor’un son durumu ve Mehmet Şimşek’in partiden ayrılarak Eskişehirspor Başkanı seçilmesi hakkındaki yorumunuzu alayım ve bununla beraber okurlarımızdan izin isteyelim…

‘ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPACAĞIZ’ 

Z. ÇALIŞKAN: Güzel bir görüşmeydi Arif Bey, okuyan vatandaşlarımıza selamlar… Şimdi Mehmet Bey… Birlikte çalıştığımız, sevdiğimiz bir arkadaşımızdı. Açıkçası parti olarak onu kaybetmiş olmaktan dolayı üzgünüz. Ancak Eskişehirspor’un çok ciddi bir kazanımı olduğunu değerlendiriyoruz. Eskişehirspor’un mevcut ligde yeni yönetimle birlikte başarılı olacağına inanıyoruz, bunu umut ediyoruz. Daha önceki yönetimler döneminde yapılan yanlışlar ve şehrin özellikle yöneticilik kadrosuna ilişkin dinamiklerin Eskişehirspor yönetimlerine önyargılı yaklaşımı, mevcut yönetim ile birlikte ortadan kalkar kanaatindeyiz. Çünkü taraftarın istekli tavrı ve mevcut yönetimin bu kadar olumsuz koşullarda elini taşın altına koymuş olmasını çok anlamlı buluyoruz. Umut ediyoruz ilerleyen dönemlerde Eskişehirspor’u daha iyi yerlerde görürüz. Bu konuda üzerimize düşen her şeyi yapmaya devam edeceğiz.

-SON-

saglisolluhaber.com

Yorumlar (0)
10
açık

Gelişmelerden Haberdar Olun

@