Eskişehir'de elektrik mühendislerinden pahalı elektrik çıkışı!

Elektrik Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi, pahalı enerjinin sebebinin plansızlık olduğunu savundu, yenilenebilir enerji vurgusu yaptı...

EKONOMİ 23.08.2022, 12:42
Eskişehir'de elektrik mühendislerinden pahalı elektrik çıkışı!

Elektrik Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi tarafından yapılan açıklamada, pahalı enerjinin sebebinin plansızlık olduğu savunulurken, yenilenebilir enerji vurgusu yapıldı.

Oda'dan yapılan yazılı açıklamada, şu ifadelere yer verildi: 

Resmi Gazete'ye göre ne yapıldı?

"Enerji yoksulluğu ve yoksunluğu ile pahalı enerji kullanımının tek sebebi plansızlık ve öngörüsüzlüktür. Yine plansızca alınan kararla Lisanssız elektrik üretim yönetmeliğinde yapılan değişiklik ile yenilenebilir enerji kaynaklarının gelişmesi aksayacaktır. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu`nun (EPDK), Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği`nde yaptığı değişiklik, 11 Ağustos 2022 tarihinde Resmi Gazete`de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmelik değişikliğiyle 12 Mayıs 2019 tarihinden sonra bağlantı anlaşmasına çağrı mektubu almaya hak kazanan kişilerin, ihtiyacın üzerinde satışa konu edilebilecek üretim miktarı, ilişkili tüketim tesisinin toplam elektrik enerjisi tüketimiyle sınırlandırıldı ve tüketiminin üstünde üreteceği enerjinin sisteme bedelsiz olarak verilmesine hükmedildi. Kurulu gücü 50 kW ve altındaki mesken abone grubundaki tüketim tesisleri ile ilişkilendirilen üretim tesisleri uygulamanın dışında tutulduğu yönetmelik değişikliğiyle aynı gün Resmi Gazete`de yayımlanan EPDK kararında ise satışa konu edilebilecek ihtiyaç fazlası enerji miktarının belirlenmesinde tüketim tesisinin bir önceki takvim yılında şebekeden çektiği tüketim miktarının baz alınacağı açıklandı.

Liyakatsiz kadro vurgusu

Bundan daha 20 gün önce şubemiz elektrik zamları ile ilgili kamuoyunu bilgilendirmeye çalıştığı basın bülteninde şu cümleleri paylaşmıştık. ‘Bilim ve teknikten uzak tezlerin oluşturduğu kaos ve liyakatsiz kadrolar nedeniyle ülkemizde hem yönetimsel hem de ekonomik bir dar boğaz yaşanmaktadır. Tarihsel sürece bakıldığında yaşanılan krizin birçok nedeni sıralanabilir. Ancak yaşanan bu zam zembereği iktidar tarafından dayatılan yönetim anlayışı ile kısır bir döngüye dönüşmüştür.’ Bugün yaşanan bu yönetmelik değişikliği tespitimizin ne kadar yerinde olduğunu göstermektedir.

Resmi Gazete`de 10 Mayıs 2019 tarihinde yayımlanan 1044 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile lisanssız tesislerde üretilen ihtiyaç fazlası elektriği, ilişkili tüketim tesisi abone grubuna ait perakende tek zamanlı aktif enerji bedeli ile YEKDEM kapsamında değerlendirilmek üzere on yıl süreyle satma hakkı getirilmesi kararını veren de, Mayıs 2022 yılında tarımsal sulama ve sanayi tesislerini kapsayan sözleşme gücünün iki katı GES kurulumunu kanun maddesi olarak yayımlayan da aynı kurum ve yöneticeler olması garip bir tesadüf değildir. Aynı yönetim kadrolarının birbiri ile taban tabana zıt yaklaşımları, yönetim anlayışının ne kadar kısır ve öngörüsüz olduğunun tipik bir göstergesidir.

 Aslında, bugün yapılan düzenleme açığa çıkan önemli eksikleri ve yanlışları olmakla beraber, amacı tüketicilerin elektrik ihtiyaçlarını lisans alma, şirket kurma gibi yükümlülükleri olmaksızın kendi üretim tesisinden karşılayabilmesi ve küçük ölçekli üretim kaynaklarının etkin kullanımını olarak ortaya koymaktadır.

Enerji üretiminde karlılık seviyesi

Ancak önceki düzenlemeler, elektrik faturasını düşürmeyi hedefleyen işletme veya sanayi tüketicilerinin bir kısmı, olanakları ölçüsünde başta güneş olmak üzere küçük ölçekli yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesisi yatırımları gerçekleştirmenin önünü açmış, enerji üretimindeki kârlılık seviyesinin yüksekliği nedeniyle bu alana yönelen küçük ve orta ölçekli bazı yatırımcılar da lisanssız üretim mevzuatındaki kolaylıktan faydalanmaya çalışarak kurulu gücü yüksek, fiili tüketimi düşük tüketim tesislerinin bina, çatı ve diğer uygun alanlarını kiralayarak elektrik üretim tesisi yatırımlarına hız vermişti.

Değişikliğin, Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği kapsamındaki üretim tesislerinin, lisanslı santrallara benzer şekilde gelir elde etmesinin önüne geçilmesini hedeflediği anlaşılmaktadır. Bu perspektiften bakıldığında yönetmeliğin ruhuna aykırı birtakım uygulamaları engelleme amacı taşıması itibarıyla olumsuz olarak adlandırılmayacak bu değişiklik, daha geniş bir perspektiften bakıldığında, Türkiye`nin enerji alanındaki başıboşluğu, kronik hale gelen denetim ve yönetim zafiyetlerini bir kere daha gösteren özlü bir örnek ortaya koymaktadır.

Bu tarz zıtlıkların önüne geçilmesi için sektörel anlamda yönetimsel değişikliklerin daha bilimsel ve teknik yöntemlerle ele alınması gerekmektedir. Bilim, teknik ve kamusal düşünceden uzak anlayışların sonucu çevreci ve ekonomik olan Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının gelişimini engelleyecektir.

Yönetmelik ve mevzuat hatırlatıldı

Öncelikle bu değişiklik başta güneş olmak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelen ilginin düşmesine neden olma riski taşımaktadır. Yenilenebilir kaynaklara dayalı üretim kapasitesinin artması ithal kaynak bağımlığının azalması açısından hayati önemdedir. Bugün karşı karşıya kaldığımız enerjide dışa bağımlılık çıkmazından kurtulmanın anahtarı yerli cihaz ve ekipman geliştirme koşuluyla yenilenebilir enerji yatırımlarına ağırlık vermektir. Bu değişiklik kararının, sektörde hem santral kurulumu hem de malzeme üretimi ve ARGE çalışmalarını gerileteceği aşikardır. Ayrıca Yönetmelikteki sınırlandırmanın 12 Mayıs 2019`dan itibaren geriye dönük olarak başlatılması bu tarihten sonra gerçekleştirilen yatırımlar için sorun teşkil edecek, örneğin kredi ödemelerinde risk oluşacaktır. Bilindiği üzere Temmuz 2022 itibarıyla 8 bin 65 MW`a ulaşan lisanssız kurulu gücün 7 bin 404 MW`lık kısmı güneş enerjisine dayalıdır. Lisanssız kurulu güç kapasitesi Mayıs 2019`da 5 bin 671 MW seviyelerinde bulunuyordu. Aradan geçen dönemde 5 bin 671 MW olan kurulu güce, 2 bin 394 MW düzeyinde kurulu güç eklenmiştir. Bugün çalışmakta olan lisanssız üretim tesislerinin yaklaşık yüzde 30`u söz konusu tarihten sonra faaliyetlerine başlamıştır. Dolayısıyla lisanssız kurulu gücün üçte ikisi için önceki mevzuattan kaynaklanan hakları korunurken, son değişikle yaklaşık üçte biri için 10 yıllık üretim fazlasını satma hakkı, tüketim miktarıyla sınırlandırılmıştır. Bu da yatırımının bir bölümünü buraya harcayan işletme ve sanayi kuruluşlarını başka bir sorunla baş başa bırakacaktır.

'Ülkemizin enerji yoksulluğu ve yoksunluğu ile pahalı enerji kullanımının tek sebebi plansızlık ve öngörüsüzlüktür'

Ülke koşullarında bina yüzeyleri ve çatılarda hala yüksek potansiyelde üretim kapasitesi mevcuttur. AKP döneminde sıkça örneğini gördüğümüz, günübirlik, plansız kararlar, sektörün geleceğinin yanı sıra ülkenin ekonomisini de baltalamaktadır. 3 yıldan fazladır uygulanan bir kuralı, bir gecede geriye dönük olarak değiştirmenin başka sonuçları da olacaktır. Üretim fazlasını bedelsiz sisteme vermek zorunda kalacak olan tesislerin bir kısmı sökülecek, bir kısmında ise kapasite düşürme çalışması yapılacaktır. Kaynak israfı yaratan bu değişiklik, ikinci el, sökülmüş veya hurda güneş paneli piyasası doğuracaktır.

Tüm bu birbiri ile entegre sorunlar kamu oyunda tartışmaya başlattıktan sonra, sorunları kendileri yaratmamış gibi davranarak, ‘Tek’ kişinin kararı ile seçimlere dönük sermaye gruplarını rahatlatma güdüsüyle yeni plansız bir uygulamaya gidilmesi çok olası bir durumdur. Yap-Boz tahtası misali, bu tür yönetim zaaflarının ülkemizin hem doğal kaynaklarını talana açmakta, hem de ülke ekonomisini daha çıkılmaz dar boğazlara sokmaktadır.

'Sorunların çözüm yolu yeniden kamusallık'

Başlı başına bir kamusal hizmet olan enerji alanında ülkemizde kamu yararını gözeten bir kurum bulunmamaktadır. EPDK`nın farklı sermaye gruplarının ve lobilerin birbiriyle çelişen çıkarlarını dengelemek için mevzuatı yapboz tahtasına çevrilmesine artık izin verilmemelidir. Ucuz ve kaliteli enerjiye erişimi güvenceye almak için yurttaşların kuracakları kooperatifler aracılığıyla dağıtık üretim tesisleri kurmaları teşvik edilmelidir. Piyasa koşullarına terk edilen enerji üretimi-iletimi ve dağıtımı acilen kamulaştırılmalı, enerji şirketlerinin inisiyatifine terk edilen bu alanlarda yeniden kamu otoritesi tesis edilmelidir. Kamunun enerji yatırımları yapmasının önündeki engeller kaldırılarak, elektrik alanında dikey entegre kamu tekeli yeniden kurulmalıdır."

saglisolluhaber.com

Yorumlar (0)
10
açık

Gelişmelerden Haberdar Olun

@