Türkiye’nin ilk İnme Merkezi ESOGÜ’de!

Türkiye’de sayılı İnme Merkezi var. O merkezlerden bir tanesi de Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde yer alıyor. Sağlı Sollu Haber, o merkezi inceledi...

SAĞLIK 16.02.2022, 14:49 17.02.2022, 17:23
Türkiye’nin ilk İnme Merkezi ESOGÜ’de!

İnme, dünya üzerinde olduğu gibi Türkiye’de de önemli bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Ancak insanın başına gelmeyince pek dikkate alınmıyor. Sağlı Sollu Haber, inmenin ciddiyetini okurlarına aktarmak üzere Türkiye’nin en önde gelen ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) bünyesinde bulunan İnme Merkezini inceledi.

ESOGÜ Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilimdalı Başkanı ve aynı zamanda Türk Beyin Damar Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Atilla Özcan Özdemir, inmeyi ve İnme Merkezini Sağlı Sollu Haber okuyucuları için anlattı.

Aynı zamanda ESOGÜ İnme Merkezi’nin kuruluş sürecini koordine eden Prof. Dr. Özdemir, Sağlı Sollu Haber’in sorularına şöyle yanıt verdi:

Prof. Dr. Atilla Özcan Özdemir

İnme nedir?

Beyine giden beyin damarlarındaki kalıcı tıkanma ile ortaya çıkan veya beyin damarının patlaması sonucu ortaya çıkan bir tablodur. Beyin damarında tıkanmaya bağlı oluşan inmeye iskemik inme denir. İskemik inmeler tüm inmelerin yüzde 85’ini oluşturur. Daha az sıklıkta beyin damarlarından birinin yırtılıp kanın beyin dokusu veya beyin zarları içine kanaması (hemorojik inme) ile oluşabilir. Bu tablo da halk arasında  “beyin kanaması” olarak bilinmektedir. Tüm inmelerin yüzde 15’inin de beyin kanamalarına bağlı geliştiği bilinmektedir.

İnme sıklığı nedir?

Dünya İnme Organizasyonu her yıl 17 milyon kişinin inme geçirdiğini, 6 milyon kişinin inme ya da inmeye bağlı komplikasyonlar nedeni ile kaybedildiğini bildiriyor. Ülkemizde yılda yaklaşık 200 bin kişi inme geçirmektedir. Dünyada her 6 saniyede bir kişi inme geçirmektedir. Kadınlarda inme meme kanserinden fazla oranda gözlenir. İnme, sonradan oluşmuş özürlülüğün en önemli nedenidir.  

İnme belirtileri nelerdir?

İnme belirtileri aniden ortaya çıkar. Beyin damarının tıkanması sonucu beslediği beyin bölgesinde hasar gelişir. Bu hasar sonucu; vücudun tek tarafında yüz, kol ve/veya bacakta olan hissizlik, vücudun tek tarafında yüz, kol ve/veya bacakta olan kuvvet kaybı, konuşma bozukluğu, konuşamama, baş dönmesi, yürüme güçlüğü ile birlikte denge ve koordinasyon kaybı, güçsüzlük , tek veya iki taraflı görme kaybı, çift görme gibi belirtiler görülebilir. Bu belirtilerin biri de görülebilir, aynı anda birkaçının da görülebilmesi mümkündür.

İnme belirtileri olunca ne yapmalıyız? İnme tedavi edilebilirler mi?

Bu belirtilerin ortaya çıkması durumunda hasta veya hasta yakınlarının en kısa sürede 112 birimi ile iletişime geçmeleri ve hastalarını acil servislere özel araçlarla değil 112 Ambulanslarıyla getirmeye özen göstermeleri önemlidir. 112 ekibine bağlı sağlık çalışanları inme hastalarının en hızlı tedavi edilebileceği merkezleri bilirler, gidilen hastaneleri bilgilendirirler ve bu şekilde acil servise getirilen hastalara en erken dönemde müdahale edilmesi mümkün olur. Özellikle son yıllarda ana beyin damarı tıkanması sonucu oluşan inmelere beyinde ana damarlara ulaşarak anjiyo yoluyla açma metodu uygulanmaktadır. Özellikle bulgular oluştuktan sonra ilk 6 saat dilimi içinde beyin damarının açılması ile hastaların yaklaşık yüzde 50’si başkalarına bağlı olmadan yaşamlarını sürdürebilmektedir. Koldan verilen damar açıcı tedaviler ve anjiyo yoluyla müdahaleler ile beyin damarları açılabilmekte ve hastanın gelecekte yaşama tutulması sağlanabilmektedir. Bu tedaviler için hastalar inme tedavisi için özelleşmiş inme merkezlerine yönlendirilmektedir. Bu açıdan, inme bulguları gelişen bütün herkesin 112’yi araması çok önemlidir. İnme bulguları oluşan hastada vakit kaybetmemek, hastaya zaman kaybettirecek ek müdahalede bulunmamak çok önemlidir.

Eskişehir’deki İnme Merkezi’nden bahseder misiniz?

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İnme Merkezi

YETİŞMİŞ UZMANLARA DİKKAT ÇEKTİ

Önce inme merkezlerinin işlevlerinden bahsetmek isterim. İnme merkezleri beyin damarı tıkanıklığı sonucu oluşan inmeye acil müdahale edecek ve sonrasında hastanın tedavisini inme ünitesinde nörolojik yoğun bakımlarda sürdürebilecek teknik ve bilimsel kapasiteye sahip merkezlerdir. İnme konusunda yetişmiş uzmanların olması inme merkezi yapılanmasında çok önemlidir. İnme hastasına erken müdahale etmek ve zamanla yarış, hastanın gelecekteki yaşamını belirler. Bu açıdan inme tanısı, müdahalesi, bakımı ve takibi konusunda iyi eğitim alan uzmanların bulunması inme merkezi yapılanmasında şarttır.

112 acil ambulans servisi, inme şüphesi olan hastayı hastaneye getirirken 'inme olarak kodluyor' ve bu alandan acil serviste bulunan inme bakım ünitesine alıyor...

10 YILDIR HİZMET VERİYOR

Eskişehir İnme Merkezi 2010 yılında resmi olarak Eskişehir Valiliği, Eskişehir İl Sağlık Müdürlüğü ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörlüğü arasında yapılan resmi protokolle kurulmuştur. Bu proje ile Eskişehir İnme Merkezi Türkiye’deki ilk resmi inme protokolü ile Eskişehir ve bölge illerden inme hastalarına müdahale etmiştir. 2012 yılında İnme Yoğun Bakım, İnme Ünitesi yenilenmiş ve inme müdahalesi için kullanılacak anjiyografi cihazı devletten alınan proje ile temin edilmiştir. Yaklaşık 10 yıldır inme hastalarına hem koldan hem de anjiyo yoluyla kateter teknikleriyle beyin damarını açan tedaviler uygulanmıştır. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Acil Servis Anabilim dalı da inme hastalarının acil servisteki organizasyonu konusunda önemli görevler üstlenmiştir.

Hastaneye getirilen hasta, eğer uygun görülürse anjiyoya alınıyor ve ardından inme ünitesine götürülüyor. Yukarıdaki fotoğrafta bir hastaya ESOGÜ'de anjiyo yapılıyor...

NÖROLOJİ UZMANLARI DA YETİŞTİRİYOR

İnme Merkezi Covid-19 pandemisi sırasında görevine devam etmiş ve iki yıl boyunca toplam 500 hastaya anjiyo yoluyla ve koldan damar açıcı tedavi uygulaması yapmıştır. Eskişehir İnme Merkezi ülkemizde inme merkezlerinin gelişmesi için bir eğitim merkezi konumundadır. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İnme Merkezinde ülkemizin değişik bölgelerine inme tedavilerinin uygulanması ve inme merkezlerinin kurulması için toplam otuz nöroloji uzmanı yetiştirilmiştir. İnme Merkezi olarak yoğun bakım uzmanlarının yetişmesine de katkı sağlamaktayız. İnme ile mücadele bir ekip işidir. Bu ekipte çalışan arkadaşlarımızın, hocalarımızın, hemşirelerimizin çok büyük katkıları vardır.

İnme ile ilgili bilgileri nereden öğrenebiliriz?

Türk Nöroloji Derneği ve Türk Beyin Damar Hastalıkları Derneği İnme ile ilgilenen derneklerdir. Türk Beyin Damar Hastalıkları Derneği’nin “www.inme.org.tr” adlı internet sitesinde inme ile ilgili yapılması gerekenler mevcuttur. Bu sitede inme konusunda uzmanlaşmış hocalarımızın inme ile ilgili güncel bilgilerine de ulaşılabilir.

İnme risk faktörleri nelerdir?

İnme her yaşta görülebilir, ancak özellikle 60 yaş üstü kişilerde ve erkeklerde görülme sıklığı fazladır. Diğer risk faktörlerini şöyle sıralamak isterim:

- Hipertansiyon (Yüksek tansiyon)

- Diyabet (Şeker Hastalığı)

- Sigara kullanımı

- Yüksek kolesterol düzeyleri

- Obezite

- Dengesiz ve düzensiz beslenme

- Hareketsiz yaşam sürme

- Aşırı alkol kullanımı

- Uyuşturucu maddeler

- Boyun damarlarında ateroskleroz ve darlıklar

- Kalp ritm bozuklukları; özellikle atriyal fibrilasyon

- Diğer kalp hastalıkları; kalp yetmezliği, kalp damar hastalıkları, kapak hastalıkları vesaire.)

İşte sıraladığım bu  faktörlerden bir ya da bir kaçının mevcudiyeti kişiyi inme geçirme açısından riskli konuma getirmektedir.

İnmeden korunmak mümkün müdür?

Bir kere inme riski alınacak koruyucu önlemlerle en aza indirilebilir. İnme gelişiminde rol oynayan yaş, cinsiyet, ırksal köken, ailede benzer hastalık olması gibi bazı risk faktörlerini değiştirmek mümkün değildir. Ancak bunların dışında kalan, inme geçirmenize neden olabilecek bazı etmenleri denetim altına alabilmeniz ve riski azaltabilmeniz mümkündür. Risk faktörlerinin, birbirlerinin etkisini katlanarak artırdığını unutmamak gerekir. Koruyucu en önemli tedbir, uygun yaşam biçimi oluşturmaktır. Bu bağlamda, hipertansiyon, diyabet, ritm bozukluğu (atrial fibrilasyon), yüksek lipid düzeyleri, sigara, yoğun alkol kullanımı, şişmanlık, hareketsiz yaşam gibi değiştirilebilen risk faktörleri ile mücadele etmek gerekir.

Bu noktada inme riskini azaltacak bazı yollardan bahsetmek faydalı olacak. Onu da maddeler halinde okurlara sunmak isterim:

KAN BASINCINIZI TAKİP EDİN

Yüksek kan basıncı, hem damar tıkanıklığı sonucu gelişen (iskemik) hem de damar yırtılması sonucu gelişen (hemorajik) inmenin bir numaralı sebebidir. Kan basıncı ne kadar yüksekse, inme riski de o kadar artmaktadır. Kan basıncının bilinmesi ve yılda en az iki kez kontrol edilmesi önerilmektedir.

TEDAVİLERİNİZİ AKSATMAYIN 

Atrial fibrilasyon denilen sık karşılaşılan ritm bozukluğu inmenin önemli nedenlerinden biridir. Bu ritm bozukluğu, kalp içinde pıhtı oluşumuna yol açabilir. Atrial fibrilasyonu olan hastaların kan sulandırıcı ilaçlarını düzenli kullanmaları ve gerekiyorsa ilaçla ilgili kan kontrollerini düzenli yaptırmaları önemlidir. 

SİGARA KULLANIMINI SONLANDIRIN 

Sigara, inme riskini arttıran önemli faktörlerden biridir. Sigara içenlerin içmeyenlere göre inme geçirme riskinin en az 2-3 kat arttığı bilinmektedir. Başka birçok hastalık için de önemli bir risk faktörü olan sigara kullanımının bırakılması önemlidir.  

ALKOL KULLANIMINI SINIRLAYIN 

Yoğun alkol kullanımından kaçınılması önerilmektedir.  

KOLESTEROL DÜZEYLERİNİZİ DÜŞÜRÜN 

Yüksek kolesterol düzeylerinin inme riskini arttırdığı ortaya konulmuştur. Bu tabloda beslenme büyük önem taşır. Diyeti, egzersizi ve kullanıyorsanız ilacınızı aksatmamanız gerekir. Kolesterol ilaçlarını doktorunuzun önerdiği şekilde kullanın.   

YAŞAM BİÇİMİNİZİ GÖZDEN GEÇİRİN  

Uyku düzeni, beslenme, egzersiz yapma, ilaçların düzenli kullanılması konusunda doktorlarınızın önerilerini yerine getirin.  

DÜZENLİ EGZERSİZ YAPIN  

Egzersiz yapmaya özen gösterin. Belirli bir yaşın üstündeki hastalar için en uygun egzersiz yürüyüştür. Günde 10 bin adım atmaya özen gösterin. 

DİYETİNİZE DİKKAT EDİN  

Beslenme inme riskini etkileyen önemli faktörlerden biridir. Az tuzlu, yağdan fakir, bol sebze ve meyvenin tüketildiği Akdeniz diyetine ağırlık verin.

-SON-

saglisolluhaber.com

Yorumlar (0)
10
açık

Gelişmelerden Haberdar Olun

@