Kalabak Su ile uğraşmayın!

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir İl Başkanı Recep Taşel, Kanal 26'da yayınlanan 'Arif Anbar ile Cumartesi' programında önemli açıklamalarda bulundu.

GÜNDEM 25.09.2021, 14:17 26.09.2021, 14:08
Kalabak Su ile uğraşmayın!

Kanal 26 ekranlarında Arif Anbar ile Cumartesi programının konuklarından biri olan CHP Eskişehir İl Başkanı Recep Taşel’in güncel siyasete ilişkin aktardıklarından satır başları şöyle:

CHP İÇİNDE YAŞANAN SIKINTILAR 

- CHP kurumsal kimliğiyle ilgili aslında yaşanan bir sıkıntı yok. Tüm olağanüstü kongre yaptığımız Sivrihisar, Beylikova ve yapacağımız Seyitgazi ilçemizde yaşanılan sıkıntılar aslında 2024 yerel seçimlerine dönük bir çalışma. Yani yönetimler kendi içerisinde 2024'ün hesabına dönük bir çalışma yürütürken çeşitli istifalar oluştu. Bunun üzerine yönetimler düştü. Dolayısıyla kongre yapmak kaydıyla görevden aldık. 11'inde Seyitgazi ile üçüncü ilçemizinde olağanüstü kongresini tamamlamış olacağız. Burada yönetimler aslında kendi içinde yarıştılar. Daha doğrusu 2024'te kim belediye başkanı olacak tartışmalarının örgütsel tarafa yansımasıyla ilgili boşluklar oluştu, istifalar oluştu. Sivrihisar ve Beylikova'da kongrelerimizi tamamladık. Şu anda yönetimlerimiz iş başına geldi. Seyitgazi ilçemizde de 11 Ekim'de kongre yapacağız. Aslında bu tartışmalara da bir son vereceğiz. Bizim önceliğimiz 2023. Erken ya da zamanında yapılacak bir seçim olmalıdır. Biz ilçelerimizle, o ilçe bölgelerimizle tüm sandıkları nasıl doldurabiliriz, sandık güvenliğini nasıl sağlayabiliriz, üye sayımızı nasıl arttırabiliriz. Biz bunların hesabını yapmak durumundayız. Yoksa bildiğiniz gibi 81 vali ve 81 belediye başkanıyla bu ülkeyi yönetirim diyen bir sayın Erdoğan var. Bizim önceliğimiz Cumhurbaşkanlığı ucube sisteminin tersine dönüşmesidir. Demokratik, parlamenter sistemin yeniden inşa edilmesidir.

TAŞEL'DEN 'SABREDİN' ÇAĞRISI 

Biz dört kırsal ilçede, merkezde iki büyük ilçe ve merkezde Büyükşehir'i kazanmış olmamız partililerimizde ciddi bir beklenti oluşturdu. İlçelerimizde danışma kurulları gerçekleştirdik. Aslında bunları masaya yatırdık. Orada büyük beklentiler oluşmuş. Doğal çünkü işsizlik var. Yoksulluk hat safhada. Partililer de doğal olarak kırılganlık gösterdiği konular var ama belediyelerimizin durumu da ortada. Biliyorsunuz tasarruf genelgesi var. İçtiğiniz çaydan, yapacağınız sosyal bir işleve kadar hepsi sınırlandı. Kadro açılamıyor. Bu ne bir bilgi. Bütçenin yüzde 40'ını işçilik gideri olarak ayıran AK Partili belediyeye bir yaptırım yok. Ama personel gideri bütçenin yüzde 30'unu geçtiğinde CHP'li belediyeye yaptırım var, sayıştay var, denetleme var. Çifte standartlar. Bu nedenle CHP ailesine mensup tüm örgütteki arkadaşlarımızın biraz sabır göstermesini, yarın bu ülkeyi yönetecek olan CHP'nin bu sorunlara da kökten çözüm bulacağını söylüyorum. Biraz sabretmeleri gerektiğini düşünüyorum. 

KALABAK TARTIŞMALARI 

- Bildiğiniz gibi damacanadan başlayayım. Gerçekten damacanayla ilgili hükümetin aldığı sık kararlar neticesinde orada bir gecikme gözüküyor. Net. Bunu kimse inkar edemez ancak bu gecikmeden ötürü buradan AK Partili arkadaşlarımızın Kalabak suyunun marka değerini aşağıya çeken açıklamaları, orada yapılan bir hatanın, gecikmenin ya da ani bir hükümet kararının değişiyor olması (özellikle sürelerle ilgili belki o anda yeni damacanalar yetişemedi) nedeniyle 3 aylık ciddi bir problem yaşadık. Yani damacanaların değişim süresi geciktiği için Kalabak suyuna erişimde sıkıntılar yaşandı. Yeni alternatif çözümler üretilmeye çalışıldı ama 3 ay civarında bu sorun çözüldü. Ama bu arada yapılan yanlış şuydu, Kalabak suyu üzerinden Yılmaz Büyükerşen'in seçim başarılarını aşağıya çekmek, toplumda küçük düşürmek amaçlı kullanılmaya çalışıldı. Minibüs giydirildi. Orada çok kötü bir Kalabak damacanası. Öyle bir şey yoktu orada. Sadece tarihleri geçmiş damacanalar vardı. Bundan yakınan vatandaşlarımızın hakkıdır. Yani hiçbir sıkıntı yok. Ancak AK Parti bunu siyasete devşirdiğinde bir yanlışlık yapıldı. Kalabak Su'nun marka değeri aşağıya çekildi. Bununla ilgili bir açıklama yaptım ve toplum yapılmak isteneni fark etti, Kalabak Suyu'na sahip çıktı. Geçenlerde yaşanan hortum konusuna gelince orada bir sabotaj olduğunu söyledi Yılmaz hoca. Yine AK Partililer bunu yargıya taşıdılar. Yargıya taşınmış olduğu için söyleyecek bir şeyim yok. Ama orada çalışan 4 tane arkadaş işsiz kaldı. Yani ihmalden dolayı cezalandırıldı. Şunu samimiyetle söylemek isterim, eğer insan odakları bir çalışma yapıyorsanız (ben oranını modern tesis olduğunu biliyorum) o insanlara fırsat vermeyecek düzenlemeleri yapabilirsiniz. Ben iğneyi kendime çuvaldızı AK Parti'ye batırıyorum. Kalabak Suyu ile uğraşmayın. Birçok markanın bu işin içinde olduğu konuşuluyor. Bunlara fırsat vermeyin. Kalabak Su'yu Eskişehirli sever.

ZİHNİ ÇALIŞKAN 'ÖNCELİKLİ SORUN ÇEVRE YOLU DEĞİLDİR' DEMİŞTİ 

- Eğer Eskişehir'in en önemli sorunlarının başında gelen çevre yolu öncelikli sorun değil diyorsa çok büyük bir hata yapıyor ve siyaset yapıyor. Neden? Çünkü Eskişehir çevre yolu konusunda, ilçe bağlantı yolu konusunda hükümet tarafından ihmal edilmiş bir şehirdir. Türkiye'de tektir. Yerel yönetimlerde biz başarılı olduğumuz için cezalandırılmıştır. Bakın ben sanayici kimliğimle (öncesinde il başkanı değildim) 10 küsür yıldır bu işle uğraşıyorum. Özellikle çevre yoluyla. 10 yıldır söylüyorum. Fuar merkezi, yeni sanayi bölgeleri, Şehir Hastanesi'nin oraya yapılacağı gündeme geldiğinde uyardım. Dedim ki, yarın ambulans oraya hasta taşıyamaz, götüremez. Trafik tıkanıklığında kalp krizinden ölür dedim ve gerçekleşti. Onun için siyaseti bir kenara bırakacağız. Çevre yolu ihtiyaçtır. Tüm Marmara bağlantısı, Ankara, Karadeniz, Ege hepsi buradan geçer. Nasıl ölçümlemişler, pik saatlerinde yüzde 20'yi geçmiyor. Hayır. Şehir trafiğini birebir etkiler çevre yolu. Yani çevre yolundaki bu tıkanıklık şehir merkezindeki trafiği de etkiler. 

YURTLARDA 1 YATAĞA 7 ÖĞRENCİ DÜŞÜYOR 

- 70 bin öğrenciye 11 bin tane yurdumuz var. 7 öğrenciye 1 yatak. İstanbul'da 44 öğrenciye 1 yatak. Dolayısıyla AK Parti yapması gerekenleri yapmadı ama yapmaması gerek çok şeyi yaptı. (Belki Büyükşehir Belediyesi Hallerin karşısındaki oteli yurda çevirir cümlesi üzerine...) Bana kalırsa yapmalıdır. Çünkü yapan belediyelerimiz soruşturma geçirmiştir. İstanbul'da Kadıköy ve Beşiktaş Belediyesi yaptı, soruşturma geçirdi. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun talimatı var. Belediyelerimiz tarafından kreş yapılacak. Ne oldu? Gelen tasarruf genelgesiyle hepsini yasakladı. Şimdi yurt ihtiyacımız var. Ben günlerdir gece ve gündüz Anadolu'nun her yerinden Eskişehir'deki üç üniversiteyi kazanan öğrencilerimizin aileleri tarafından aranıyorum. Her gün çözüm üretmeye çalışıyoruz. Olmuyor, bitmiyor. Bilerek isteyerek yapılmamıştır. Cemaatlerin kucağına itilmek için yapılmamıştır. Beton ekonomisinden gururla bahseden, yol, köprü, plazalar. TOKİ'yle övünüyorsunuz niye yurt yapamadınız? Bunların hepsinin bilinçli yapıldığını düşünüyorum. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu geldiğimizde bir yıl içerisinde bu sorunu kökten çözeceğiz demiştir ve çözeriz de. 

İŞ İNSANLARINA ÇAĞRI 

- Sosyal sorumlu tüm kesimlerlerle masaya oturuyoruz. İktidar oluğumuzda neler yapabiliriz. Bu bizim seçim bildirgemizde var. Eskişehir içinde böyle bir sonuç gelişiyor. Buradan iş adamlarına çağrıda bulunuyorum. Bu kent yaşanabilir, düzgün, kişi başına düşen yeşil alanı, barışı, hoş görüsü, birbirini ötekileştirmeyen yanıyla herkesin birbirini anladığı, empati yapabildiği bir kent. Burayı geliştirelim. Buraya yatırım yapalım. Buraya üniversite kurun. Özel üniversite kurun. Bu potansiyel var. 

ERKEN SEÇİM OLMALI 

- Pahalılık hat safhada. Geçen hafta Merkez Bankası politika faizini 1 puan aşağıya çekti talimatla. Döviz yukarıya çıktı. Dolayısıyla daha yüksek bir borçlanma gerçekleşmiş oldu. Yurtdışı borcumuz arttı. Enflasyon olarak tekrar yansıyacaktır. Biraz daha yoksullaşacağız. Devlet yoksullaştıkça vergi alır. 18 aydır pandemi nedeniyle zorunlu olarak kapattınız iş yerlerini. Oda aidatı alıyorsunuz. Geçen ay bilgi güncelleme diye bir şey göndermişler. Devlet gönderiyor. Bilgilerinizi güncelleyin diyor. Herkese 2 bin 500 TL ceza kesiyor. Böyle adalet olmaz. Gözünden kaçalar, güncellemeyenler 2 bin 500 TL para cezası yedi. Dolayısıyla başarısızlığın temelinde yoksulluk var. Vergi salma vardır. Vergi salınıyor. Sevgili AK Partililer bunu iyi bilin. Yönetilmiyor ülke, savruluyor. Yeni bir hikayeye ihtiyaç var. Erken seçimin yapılması gerekiyor, sandığın milletin önüne gelmesi gerekiyor. 

saglisolluhaber.com

Yorumlar (0)
10
açık

Gelişmelerden Haberdar Olun

@