Nadir Küpeli: Koca şehir tek bir yola mahkum edilmiş durumda!
Sağlı Sollu Haber Genel Yayın Yönetmeni Arif Anbar, Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Nadir Küpeli’yle yaptığı görüşmeyi aktarmaya devam ediyor. İşte son bölüm…
RÖPORTAJ - 2. BÖLÜM
Gazeteci Arif Anbar’ın sorularını yanıtlayan Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi (EOSB) Başkanı Nadir Küpeli, röportajın 2. ve son bölümünde Eskişehir Büyükşehir Belediyesi başkan adaylığı konusunda aldığı tekliflerden oda başkanlarına, Raylı Sistemler İhtisas OSB’den Hasanbey’e, ideolojik bakışından Eskişehir sanayisinin isteklerine kadar pek çok konuya ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.
İşte, röportajın son bölümü…
A. ANBAR: Net bir soru: Eskişehir sanayisi hak ettiği yerde mi?
YÜKSEK TEKNOLOJİ ÜRÜNÜ İHRACATI VURGUSU
N. KÜPELİ: Bu soruya öncelikle şöyle cevap vermek isterim: Eskişehir sanayisi bugün ülkemizde örnek gösterilen bir sanayi yapısına sahip. Dengeli bir sektörel dağılımı var. Bir sektör zora girdi mi diğer sektörler üretime devam edip kent ekonomisindeki dinamizmi koruyorlar. Eskişehir kent nüfusumuzun neredeyse üçte biri sanayimiz sayesinde evine ekmek götürüyor. Sanayimiz çok ciddi bir ekonomik potansiyel yaratıyor. Yüksek teknoloji ürün ihracatında ülkemizin en önde gelen kentlerinde birisi. Bu oran Eskişehir sanayisinde yüzde 15; ilerleyen yıllarda bu oranı yüzde 20’ye çıkarmak hedefindeyiz.
SİYASİ GÜCÜN ÖNEMİ
Bakın bir de Eskişehir, birçok bakımdan sanayisi gelişmiş olan birçok kentten ayrışan özel bir yapıya sahip. Bizim kendi farklı dinamiklerimiz ve özelliklerimiz var. Burada elmalarla armutları birbirine karıştırıp karşılaştırmamak gerek. Her kentin ve yörenin kendi dinamikleri var. Mesela son yıllarda Ankara özellikle savunma sanayi yatırımlarında ciddi bir gelişme içinde, ona bakarsanız Eskişehir’de de 100 yıla ulaşan bir havacılık sanayi geçmişi var ama birçok firma başkent olması, karar verici mercilerin orada olması gibi nedenlerle ve bazı ek avantajlar nedeniyle yatırımlarını oraya yapabiliyorlar. Her yörenin ve şehrin kendine yeni sanayi yatırımlarını çekmek konusundaki cazibesi ve gücü farklıdır. Ülkemizde havacılık ve raylı sistemler kümesi gibi ilk oluşumlar hep Eskişehir’den başladı, hep biz önderlik ettik ama bazı illerin siyasi erk ve gücü sizden fazlaysa orada daha hızlı yol alınabiliyor ve sizden daha farklı bir gelişim çizgisi çizebiliyorlar. Biz Eskişehir olarak birçok ilklerin yapıldığı ve sanayide ilklerin gerçekleştirildiği bir şehiriz. Biz birçok nokta bakımından örnek alınan bir modeliz. Bazıları bizi belki geçmiş olabilir. Ama biz her zaman kontrollü ve her yaptığıyla bugün dahi örnek gösterilmeye devam eden bir şehiriz. Sanayi için hiçbir zaman hak ettiği nokta diye bir şey olamaz. Sanayide sürekli gelişme ve yatırım vardır. Bazen bu gelişme hızlı olur bazen durağan olur. Her dönemi kendi içinde önüne çıkan fırsatlar ve şartlar içinde değerlendirmek gerek.
A. ANBAR: Aslında az önce yanıtladığınız soruyla bağlantılı bir konuyu gündeme getirmek istiyorum. Eskişehir’in ve dolayısıyla Eskişehir sanayisinin belirgin istekleri var. Tarifeli uçak seferi, çevreyolu, liman bağlantısı, kargo merkezi vesaire… Bu beklentiler nasıl hayata geçirilebilir? Ve şu an neden herhangi aşama kaydedilemiyor?
'KAMU AYAĞINDA İŞLER YAVAŞ YÜRÜYOR'
N. KÜPELİ: Şimdi Arif Bey, bize göre yapılması gereken önemli işler hala çok sayıda var elbette. Bunlardan birincisi, evet, Gemlik Liman bağlantısı. Eskişehir OSB’den Hasan Bey Lojistik Merkezi’ne, oradan da Gemlik Limanına ulaşacak bir demiryolu hattına ihtiyaç var. Bu hat hayati de bir önem taşımakta. Eskişehir sanayinin yıllık 2 buçuk milyar dolar, OSB’deki firmaların ise 1 milyar 750 milyon dolarlık yıllık ihracatları var. İhracatımız önümüzdeki yıllarda çok daha hızlı artacak. Faaliyete geçecek çok yatırım yapılıyor. İhracat yapan bir OSB’nin limanlara ulaşmasının ne kadar önemli olduğu ortada. Eskişehir OSB yabancı yatırımcıyı da çekebilecek ciddi bir potansiyele sahip. Ama bunun önündeki en büyük engel, limanlara ulaşımın demiryoluyla hala sağlanamamış olması. Bu konuyu tüm yönetimlerimiz 30 yıldır her zaman dile getirdiler, ama kamu ayağında işler biraz yavaş yürüyor ne yazık ki. Bu konuda bazı kamu kuruluşlarının istekleri ve ortaya koydukları çok yüksek maliyetleri bize fatura etmek istemeleri nedeniyle işler istenen hızda ilerlemiyor. Şu anda TCDD’den gelen bazı yetkililerle demiryolu hattının OSB içinde farklı noktalara ulaştırılması, özellikle büyük çaplı üretim yapan tesislerin yakınına kadar demiryolu hattı götürülmesi konusunda bir fizibilite çalışması yapıyoruz. Konu netleştikçe gelişmeleri sanayicimiz ve halkımızla da paylaşacağız.
A. ANBAR: Ya çevreyolu?
'KOSKOCA ŞEHİR TEK BİR YOLA MAHKÛM EDİLMİŞ DURUMDA'
Eskişehir çevreyolunun hali...
N. KÜPELİ: Evet, çevreyolu da önemli bir sorunumuz. Eski Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız bölgemizi ziyaretinde güney çevre yolunun yapılacağını söyledi. İnşallah bir an önce bu önemli yatırımlar başlar. Ama şimdilik hiçbir gelişme yok. Her gün sabah ve akşam işe gelip giderken özellikle OSB’ye geliş ve gidiş trafiği giderek daha da zorlaşmaya başladı. Koskoca şehir tek bir yola mahkûm edilmiş durumda. Güney ve kuzey çevre yollarının yapımına şimdi başlasınız bile en az 2 yıldan önce bitiremezsiniz. OSB büyüyor, şehir büyüyor ama aynı yolları kullanmaktan başka çare yok. Buradan yine tekrarlıyorum: acilen Eskişehir kent merkezi ve OSB’yi kapsayacak tüm şehri tamamen çevreleyen çevre yollarının mutlaka yapılması gerekiyor.
A. ANBAR: Buradan tarifeli uçak seferlerine geçelim isterseniz…
‘YÜREK BURKAN BİR DURUM’
Bu şehrimiz ve sanayimiz için ciddi bir eksiklik. Havayolu bağlantısı özellikle yabancı yatırımcılarımız açısından ve bizlerin de başta Avrupa ve İstanbul’a ulaşımımızda, ona paralel olarak yaz döneminde ise tatil yörelerine ulaşımda çok büyük bir gereksinim. Ama yıllardır bu konuda bir türlü ilerleme sağlanamıyor. Eskişehir’in havacılık konusunda ne kadar önemli bir potansiyeli olduğunu çok iyi biliyorum. Bakın şu kısa yaz döneminde bile Eskişehir’e Avrupa’nın 4 şehrinden sürekli karşılıklı uçuşlar var. Uçaklar sürekli dolu gidip geliyor. Gece geç saatlerde uçuş olmasına rağmen bu uçakları bile kullanan o kadar çok vatandaşımız var ki... Bir havacılık şehri olan Eskişehir’den iç hat uçuşlarının olmaması, dış hatlarda ise kısa bir zaman diliminin kullanılması gerçekten yürek burkan bir durum. Havayolu ulaşımında bu kadar altyapının olmasına rağmen kullandırılmaması üzücü. Bu konularla ilgili olarak Eskişehir Teknik Üniversitesi (ESTÜ) Rektörümüz Tuncay Döğeroğlu ile istişare ediyoruz. EOSB olarak Eskişehir’de en azından küçük kapasiteli uçaklarla sefer yapabilir miyiz diye epeydir düşünce içindeyiz. Bunun hem teknik hem de mali koşulları hakkında fikir ediniyoruz. Böyle bir girişim olursa fizibıl olur mu, sürekliliği olur mu, böyle bir girişimin maliyetinin üstesinden gelebilir miyiz diye araştırma yapıyoruz. ESTÜ Rektörümüz Tuncay Hanım da sağ olsun Eskişehir faydasına olacak her işe çok sıcak bakıyor. Bu konuda da devletin izin verdiği imkanlar dahilinde destek vereceklerini dile getirdi. İlerleyen günlerde bu konu özelinde kendisini bir kez daha ziyaret edeceğiz. Bu saydığım konularda hepimizin gücü bir yere kadar yetiyor, sonuçta bu yatırımları yapacak olan devletimiz ve ilgili bakanlıklar. Bu konuları her gelen yetkiliye anlatıyoruz, ama durum ortada.
Nadir Küpeli ile Prof. Dr. Tuncay Döğeroğlu...
A. ANBAR: Şimdi gelelim Raylı Sistemler İhtisas Organize Sanayi Bölgesi tartışmalarına… Alpu’ya yapılacağı, hatta ilgili bakanlığın destek verdiği söyleniyor. Ne düşünüyorsunuz bu konuya ilişkin?
N. KÜPELİ: Yani bence şöyle… Eskişehir OSB’nin Hasanbey Lojistik Merkezinin arkasında ve demiryolunun karşı tarafında sadece bu raylı sistemler ile lojistik yatırımlarına özel ayrılmış rezerv yatırım alanları var. Bakın Arif Bey, OSB kurmak kolay değil. OSB yapmak, istediğiniz alan için alt belediyelerden, Büyükşehir Belediyesinden ve aklımda yanlış kalmadıysa 16-17 kurumdan, bakanlıktan ve ilgili il müdürlüğünden tek tek aylar yıllar süren görüşmeler ve yazışmalarla her birinden ayrı izin alıyorsunuz. Sonunda Sanayi Bakanlığı da uygun görüş beyan eder ve gerekli görürse size bu alanı OSB yapmanıza izin veriyor.
HASANBEY’E AKILLI VAGON ÜRETİCİSİ GELİYOR!
Bu konuya ilişkin Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş ile de görüştüm, takdir kendilerinin ama şunu bilin ki, Eskişehir OSB’de bu tür yatırımlar için rezerv alanlarımız var ve ciddi bir yatırımcı geldiğinde hem ana firmaya hem de yan sanayilerine bu alanlar hemen tahsis ediliyor. Hatta sizin aracılığınızla da Eskişehir’e bir de müjde vereyim: Şu anda bizim Hasanbey Lojistik Merkezi’ne bitişik olan rezerv OSB alanımızda Raylı Sistemler konusunda akıllı vagon üretecek bir firmayla resmi görüşmelerimizi tamamladık. Hatta bu firma ile ilk görüşmemize Celalettin Başkan’la birlikte gittik. Firmaya bu alandan arsa tahsis sürecine başladık. 100 milyon dolar tutarında ve 3 bin kişinin çalışacağı bir yatırımı böylece şehrimize kazandırdık. Şimdiden kentimize ve halkımıza hayırlı olsun.
Nadir Küpeli, Hasanbey mevkiinin son durumunu harita üzerinde anlatıyor...
Şu anda rezerv alanımızda arazi kamulaştırma süreçlerimiz başladı. Onları tamamlayıp yatırımcı firmamıza yeri teslim edeceğiz. Firma da fabrikasının inşaatına başlayacak. Bu yatırım için aylardır yönetim kurulu olarak çalışıyoruz, keza arkadaşlarımız çok mesai ve emek harcadılar. Sonunda çok büyük bir yatırımı el birliğiyle Eskişehir’e kazandırdık. OSB’de yeni gelecek yatırımlar için elimizde hala çok miktarda arazi var. Şu anda toplam alanımız 31,1 milyon metrekare. Bunun daha 20 milyon metrekaresi yatırımcılara tahsis edilmiş durumda. İlerleyen yıllarda ilk önce 40 milyona ardından da 2030 yılına kadar rezerv alanlarımız dahil 50 milyon metre kareye kadar büyümeyi öngörüyoruz. Bir de her hizmet sanayicimize tek elden gittiği için çok daha ucuza geliyor, bunu unutmamak lazım.
A. ANBAR: Birazda kurumsal ilişkileriniz hakkında konuşmak istiyorum. Belediyelerle irtibat durumunuz nasıl?
BÜYÜKERŞEN İLE KURT’A TEŞEKKÜR
Nadir Küpeli ile Kazım Kurt Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığı'nda...
N. KÜPELİ: Şunu net söyleyeyim: Organize Sanayi Bölgesi olarak yerel yönetimlerle her zaman diyalog içerisindeyiz. Dünyanın en büyük beyaz eşya firmasının bölgemize kazandırılması sürecinde bazı alanların OSB alanı ilan edilmesinde belediyelerimizin önemli katkıları oldu. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Eskişehir Valiliği ve belediyelerimiz ile koordineli bir çalışma yürütüldü ve sonunda harika bir iş çıkartıldı. Bu konularda Sayın Valilerimiz Özdemir Çakacak ile Erol Ayyıldız’a, Büyükşehir Belediye Başkanımız Yılmaz Büyükerşen’e ve Odunpazarı Belediye Başkanımız Kazım Kurt’a yardımlarından dolayı çok teşekkür ederim.
TEPEBAŞI’YLA MONTAJ ATÖLYESİ PROJESİ
Bunun yanında Tepebaşı Belediyemiz ile yürüttüğümüz iş birliği neticesinde Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek Organize Sanayi Bölgemizde ‘Engelliler Montaj Atölyesi’ni kurduk. İyi ki de bu projenin içerisinde yer aldık. Bu atölyede sertifikalarını alan 13 öğrenciden 9’u, çeşitli fabrikalarda istihdam edilerek iş gücüne katıldılar. Mesela bir de ‘Sokak Hayvanlarını Koruma ve Yaşatma Komisyonu’ kurduk. Gönüllülerden oluşan bir komisyon bu. Sokaktaki hayvanların özellikle de köpeklerin sağlık bakımlarının yapılması, kısırlaştırılması, aşılanması konusunda hem Odunpazarı Belediyemiz hem de Tepebaşı Belediyemiz ile iş birliği yapıyoruz. Dediğim gibi göreve geldiğimiz ilk günden bu yana yerel yönetimlerle her zaman diyalog içerisinde olduk ve bundan sonra da olmaya da devam edeceğiz.
A. ANBAR: Peki, siyasi partilerle ilişkileriniz nasıl?
'HANGİ PARTİDEN OLURSA OLSUN GÖRÜŞÜRÜZ'
N. KÜPELİ: Bu konuda kendimi şöyle ifade edeyim: Tüm sorunların, olayların, her koşulda diyalogla halledilebileceğini, en iyi çözümlerin konuşarak tartışarak bulunabileceğini düşünen birisiyim. Kavga değil, iş adamıyım. Dolayısıyla sadece iktidar partisi milletvekilleriyle değil hangi partiden olursa olsun Eskişehir’in seçilmiş tüm milletvekilleriyle iyi bir diyalog içerisindeyiz. Hepsi sorunlarımızın çözümü konusunda büyük gayret gösteriyorlar. Bakanlarımız ve milletvekillerimiz sık sık bölgemizi ziyaret ederek bizlerle görüşmekteler; sorunlarımızı, sıkıntılarımızı ve taleplerimizi kendilerine iletmekteyiz. Şunu da belirtmek isterim ki göreve geldiğimiz günden bu yana sadece yerel yönetimler ya da milletvekilleri değil diğer tüm kurumlarla da hep uyum içerisinde çalıştık.
A. ANBAR: Bir de kurumsal anlamda iletişiminizin daha yoğun olduğu Sanayi Odası, Ticaret Odası ve Ticaret Borsası ile ilişkilerinizi sorsam…
N. KÜPELİ: Gerek Eskişehir Sanayi Odası olsun, gerek Eskişehir Ticaret Odası ve Eskişehir Ticaret Borsası olsun ilişkilerimiz gayet iyi.
A. ANBAR: Bence biraz daha detaylandırmalıyız bu konuyu. Mesela Eskişehir Sanayi Odası…
Nadir Küpeli ile Celalettin Kesikbaş...
N. KÜPELİ: Şimdi Celalettin Bey'le çok sık görüşüyoruz. Hem OSB Başkanı olarak hem de bir sanayici olarak görüşlerimizi sürekli paylaşıyoruz. Sorunlarımızı ilgili makamlara aktarmak konusunda her zaman aynı şekilde iş birliği içinde çalışıyoruz. Hepimizin sorunları zaten aynı şeyler. Gerek biz OSB olarak gerek onlar ESO olarak aynı dilek ve istekleri kamuoyuna ve bürokrasiye aynı şekilde ulaştırıyoruz.
Siz sormadan ben devam edeyim… Metin Güler'le de verimli iş birliklerine imza atıyoruz. ETO ve Eskişehir OSB iş birliğinde en son şehrimizde ‘Eskişehir Endüstri Fuarı’ düzenledik. Çok güzel ve verimli bir fuar oldu. Bu konuda kendilerine tekrar teşekkürlerimi sunmak isterim. Eskişehir Ticaret Odamız ile bu tür iş birliklerimiz artarak devam edecek. Biz Eskişehir OSB olarak şehrimizdeki tüm kurumlarla yukarıda da belirttiğim gibi hep uyum içerisinde çalıştık ve çalışmaya devam edeceğiz.
Yine Ticaret Borsamız ile de aynı şekilde birçok konuda beraber hareket ediyoruz.
A. ANBAR: Röportajımızın sonuna yaklaşırken şunu sormak isterim: Eskişehir Büyükşehir Belediye başkan adayı olmak istiyor musunuz?
‘ZAMAN NE GÖSTERİR ŞİMDİDEN BİLEMEM’
N. KÜPELİ: Bu konuda bazen talepler geliyor ama şu anda için böyle bir düşüncem yok. Eskişehir OSB’de başladığımız işler ve yatırımlar var. Allah ömür ve sağlık verdiği sürece ilk önce onları tamamlamayı planlıyorum. Sanayicilerimize sözlerimiz var, ilk hedefim verdiğim sözleri tutmak ve bu yatırımları tamamlamak. Bence Eskişehir OSB’de her yaptığınız arsa tahsisinin, önce fabrikaya dönüşmesi, sonra da orada üretimin başlanması, insanların çalışması, ihracat ve ticaretin başlaması kadar insana mutluluk veren bir şey yok. Eskişehir’e kazandırdığımız her yeni sanayi yatırımı ve açılan her yeni fabrika benim için birçok mevkiden çok daha değerli ve anlamlı. Şimdilik böyle bir düşüncem yok, ama ilerleyen zaman ne gösterir şimdiden bilemem.
A. ANBAR: Peki, önümüzdeki seçimde EOSB ve ESO’ya yine aday olmayı düşünüyor musunuz?
‘SEÇİME DOĞRU KARAR VERECEĞİZ’
N. KÜPELİ: Henüz seçimlere 1 seneden fazla bir süre var. O günkü şartlar içinde yol arkadaşlarımla durumu değerlendirip son kararımızı seçime doğru vereceğiz. Şimdi başladığımız işleri tamamlamak ve kendi işlerimizle ilgileniyoruz. Her makam hepimiz için gelip geçici şeyler. Önemli olan geride iyi bir isim bırakmak ve hayırla yad edilmek. Ben ve ekip arkadaşlarım bunun için uğraşıyoruz. İyi şeyler yaparak, Eskişehir’imize katkı sağlamak tek amacımız. Hatta şu sözü çok severim: Er o ki koya dünyada bir eser, esersiz kişinin yerinde yeller eser.
A. ANBAR: Evet, son soru ve bu soruyla birlikte okurlarımızla vedalaşacağız… Hayata bakışınızı öğrenmek istiyorum, ideolojik duruşunuzu…
N. KÜPELİ: Bu konuda netim. Ben, Mustafa Kemal Atatürk’ün ve Cumhuriyetimizin ortaya koyduğu ilke ve inkılaplara sonuna kadar bağlı, dünyaya açık, ülkem ve şehrim konusunda milliyetçi, her görüşe saygı duyan, dini inançlarımı kendi içimde yaşayan bir insanım. Bugüne kadar ne ailemin ne de çalışanlarımın hiçbir dini ve siyasal inancına karışmadım, karışmam da. Bu konuda onları etkileyebilecek herhangi görüş de kesinlikle belirtmem. Her düşünce ve görüşten insanla da yıllardır çalıştım. Saygı ve nezaket kurallarıyla, yasal kurallar içinde her insan başkalarının hak ve özgürlüklerini çiğnemediği sürece istediği şekilde yaşamakta özgürdür. Dünyada ve çevre komşu ülkelerimizde son yaşanan olayları görünce ülkemizde insanlarımızın Cumhuriyet sayesinde sahip olduğu hak ve değerlerin kıymetini çok daha iyi anladığı kanaatindeyim. Bu nedenle elimizde olanının kıymetini iyi bilmemiz, bunları daha da geliştirmemiz gerekiyor diye düşünüyorum.
-SON-
Röportajın ilk bölümünü okumak için aşağıdaki linke tıklayınız:
saglisolluhaber.com
