01.06.2021, 17:06

Kanun diye kanun diye kanun tepelendi!

"Bir devr-i şe’âmet: Yine çiğnendi yeminler;

Çiğnendi, yazık, milletin ümmîd-i bülendi.

Kânun diye, topraklara sürtüldü cebinler;

Kânun diye, kânun diye, kânun tepelendi...

Bîhûde figanlar yine, bihûde eninler!"

Tevfik Fikret’in 'Doksan Beşe Doğru' isimli şiiri aslına bakarsanız bahsedeceklerimin en güzel özetidir. Sultan II. Abdülhamid’in muhaliflerinden olan Tevfik Fikret İttihat ve Terakki’ye umutla bağlanmıştır. İttihat ve Terakki yönetiminin yolsuzlukları, baskıları, zulümleri, tarihe sopalı seçim olarak da geçen 1912 seçimleri ve nihayetinde meclisin kapatılması üzerine şair bu olayı meclisin 1878'de (hicri 1295) kapatılmasına benzeterek 'Doksan Beşe Doğru' şiirini kaleme almıştır. Halk, Sultan II. Abdülhamid’in istibdadının ardından İttihat ve Terakki’nin istibdadına maruz kalmıştır. İttihat ve Terakki hükümeti yoksulluk ve yolsuzlukla mücadele edeceği, özgürlük getireceği vaatleriyle gelmiş; daha çok baskı, yoksulluk, yolsuzluk getirmiştir.

Ülkemizin geldiği nokta itibari ile 'Doksan Beşe Doğru' şiirinin ironisi halen devam etmektedir. Yolsuzlukla, yoksullukla, yasaklarla mücadele vaatleri ile hükümetler gelmekte; daha çok yolsuzluk, yoksulluk ve yasak getirmektedir. Bu kısır döngünün temelinde iktidar hırsı ile hukukun üstünlüğünün ortadan kaldırılması, ortak aklın-istişarenin göz ardı edilmesi olduğu görülecektir. Gelişmiş ülkelerde anayasal değişiklikler muhalefetin ve iktidarın istişareleri ile uzlaşı içerisinde sağlanmaktadır. Ülkemizde son yirmi yıl içerisinde üç anayasa referandumu gerçekleştirilmiştir. Belirtilen anayasa değişikliklerinde ise iktidar ve muhalefet arasında istişare bir yana takım tutarcasına halkın referanduma gitmesi sağlanmıştır. Mevcut iktidarın tensipleri ile sloganlarla getirilen yenilikler yine mevcut iktidarın sloganları ile kaldırılmıştır. Yasal değişiklikler, kanun sistematiğinin tamamen dışında torba yasalar vasıtasıyla tartışılmadan, parmak hesabı gözetilerek meclisten geçirilmiştir.

Hukuk sistematiğine aykırı bu gelişmelerin yanında bir diğer sorunumuz anayasal ve yasal değişikliklerin kâğıt üzerinde kalarak uygulanamamasıdır. Kişilere özel yasaların, yönetmeliklerin, kararnamelerin, afların çıkarılarak mevcut yasaların esnetilmesi hukuka olan güveni sarsmaktadır. The World Justice Project, (WJP) tarafından yayınlanan 128 ülkenin değerlendirildiği 2020 yılı Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde Türkiye’nin 107. Sırada olduğu görülmektedir. Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nin Türkiye başlığı incelendiğinde Türkiye, Doğu Avrupa ve Orta Asya bölgesinde bulunan 14 ülke arasında Özbekistan ve Rusya’nın da arkasında kalarak son sırada; kendi gelir grubundaki 42 ülke arasında hukukun üstünlüğüne bağlılıkta ise 40. sırada yer almaktadır.

Gelinen nokta itibariyle tarafgir tutumlar sonucu yapılan değişiklikler yargının üzerinde siyasi baskıyı artırmış, kurumlar tek kişinin iradesine ve inisiyatifine bırakılmıştır. Kapalı kapılar ardında, şeffaflıktan uzak beka söylemleri ile ilerleme kaydedilemeyeceği aşikârdır. İnsanların hata yapma lüksleri olabilirken devletlerin böyle bir lüksü olmamalıdır. İktidarlar tarafından vaat edilen kâğıt üzerinde kalmaktan öteye geçememiş soyut söylemlerin bir kenara bırakılarak hataya mahal vermeyen denge-denetim mekanizmalarının geliştirilmesi, uygulanması temennisi ile…

saglisolluhaber.com

Yorumlar (9)
Mınever Sezer. 3 yıl önce
Kaleminize kelaminiza sağlık
Kazım 3 yıl önce
Güzel ve faydalı bir yazı olmuş..
Fevzi 3 yıl önce
Kaleminize emeğinize sağlık
Kadir 3 yıl önce
Hayırlı olsun. Çok doğru söylemlerde bulunmuşsunuz elinize sağlık.
Salih 3 yıl önce
Yordu
Gazi 3 yıl önce
Tebrikler
Aygün 3 yıl önce
Yüreğine ve bilgine sağlık. Çok güzel söylemişsinAygün
Soner 3 yıl önce
Adalet , birilerinin diğerlerinin niyetlerinden fikirlerinden korktuğu toplumda asla sağlanamaz. Herkesin bir taraf olduğu karşı mahalleyi hain , hırsız , ahmak ilan ettiği toplumda hak arayışı zaten değersizleşecektir. Toplum bu noktaya evrilirken elitlerin büyük vebali var çünkü toplumun elit olarak gördüğü kanaat insanlarının aslında Toplumsal vicdanın gelişimine hiç bir faydaları yok . Çünkü Global sömürünün araçları haline dönüşmüş durumdalar.
Bütün Yorumları Görmek İçin Tıklayın
10
açık

Gelişmelerden Haberdar Olun

@