Büyükerşen ve Ataç'ın CHP'de mutlu olabileceğine inanamıyorum

DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, Muharrem Esen'in hazırlayıp sunduğu Gündem Özel programında gündem yaratacak açıklamalarda bulundu. DSP'li Aksakal'ın ifadelerinin ana başlıkları şöyle oluştu:

- Son günlerde bazı okullarda sınıf kapatmalar başladı. 3. sınıflar online eğitime geçti, 4. 5. sınıflar ya da 7. sınıflar online eğitime geçti. Bunun gidişi hayra alamet değil. Üniversitelerde keza bazı fakültelerde bazı bölümlerde çocuklar geldiler. Evlerini tuttular. Yurt paralarını yatırdılar. Düzenlerini kurdular. Okula gidecekler. Dediler ki online eğitime geçeceğiz. Bu hakikatan vatandaşa eziyettir, külfettir. Dediğim gibi bu süreci kısatmanın tek yöntemi de vatandaşlar olarak bizlerin tedbir kurallarına riayet etmektir. Israrla da bunu söylüyorum. 

"ERKEN SEÇİM OLMALI TARAFTARI DEĞİLİM" 

- Ben işin olmalı taraftarında değilim. Siyasette ve Devlet yönetiminde istikrardan yana olan birisiyim. Görevlere gelenler yasal çerçevede kendilerine tanınan sürede hizmet etmek üzere halk tarafından seçilirler. Böyle bakmak gerekiyor. O süre içerisinde 4 yıllık ya da 5 yıllık dönemler içerisinde eğrisiyle doğrusuyla, eksiğiyle fazlasıyla o yönetici kendisini gösterecek ki bir daha ki sandık zamanı geldiğinde vatandaşta değerlendirmesini yapıp ona göre ya aynısına devam et diyecek biz seninle mutluyuz hakikaten başarılı bir çalışma sergiledin, insanca yaşam koşullarımızı bir basamak daha yukarıya taşıdın. Bir dönem daha yap diyecek ya da sen bize verdiğin vaatleri yerine getiremedin, biz seni farklı algılaşmıştık. Bu sefer bir başkasını getirecek. Demokrasi böyle bir şeydir. Bizde geçmişten beri bir alışkanlık var. Her seçim sonrası neredeyse 1 hafta sonrasında erken seçim konuşulmaya başladı. Bu doğru bir yaklaşım değil. Bunların hepsi istikrarsızlığı besleyen yöntemlerdir. Bundan uzak durmalıyız. Demokrasiyi içimize sindirmeliyiz. Yöneticiler zaman zaman hata yapabilir yönetimsel anlamda. Normal seyri içerisinde her şeyin normal zamanında olmasında fayda vardır. Bir erken seçim olmalı mıdır noktasındaki görüşüm bu. 

"BİR ERKEN SEÇİM ZORUNLULUĞU VAR" 

- Bir erken seçim olur mu noktasına da bakacak olursak normal süresi için düşündüğümüzde hemen hemen 17-18 ay kalmış bir sandık dönemi var. Sayın Cumhurbaşkanı'nın Cumburbaşkanlığı adaylığı konusu Cumhur ittifakı ve bileşenleri tarafından deklare edildiğine göre mevcut anayasamızdaki hükme göre mevcut Cumhurbaşkanı'nın bir kere daha aday olabilmesinin normal seçim takviminde mümkün olmadığını göz önüne alırsak bir erken seçim olasılığı değil zorunluluğu var. 

YENİ PARTİLER BU SİSTEMDE NASIL OLUR?

- Anayasa diyor ki 1. turda oy veren seçmenlerin yarısından bir fazlasını alan Cumhurbaşkanı olur. Eğer ilk turda yüzde 50 oyu alan bir aday yoksa seçimler 1 hafta sonra en çok oyu alan 2 aday arasında geçer. O zamanda diyor ki en çok kim oy alıyorsa... Şimdi böyle bir manzara karşısında gerçekçi olmamız gerekiyor. Bir kural vardır ki Türkiye siyasetinde, bir siyasi partiden içerisinden ayrılarak kurulmuş bir parti hiçbir zaman başarılı olamamış. Bu bir realite. Bunu mevcut partiler adına söylemiyorum. Geçmişte yaşananları hepimiz bir bir hatırlıyoruz. 

- Seçmen kendisini sandığa hazırlarken partisinin seçim barajını aşıp aşamayacağına bakıyor. Eğer o barajı aşamayacağına yönelik bir duyguya sahipse kendisine en yakın partiye o vermeye ve oyunun boşa gitmemesini kurguluyor. Sistemi baştan aşağı değiştiriyor. O zaman yeni kurulan partilerin sayın genel başkanlarının ya da önerdikleri birilerinin Cumhurbaşkanlığı seçimini alabilmesi ihtimalini ben hayalcilik olarak değerlendiririm. O zaman geriye ne kalıyor Cumhurbaşkanlığı sistemini ortaya koyan anayasada olay hakim partilerin iradesine teslim ediliyor. Demokrasi böyle bir şey değil. İttifak oluşuyor. Güzel. Soruyorlar hangi ittifakta yer almak istersin? Senin isteğine bağlı değil ki bu sistemde. O ittifaki kuran parti seni istiyor mu istemiyor mu. Onu değerlendirmek lazım. Çünkü ittifak kanununda iki yöntem var. İttifaklara kendi logonuzla ve adaylarınızla katılabilmeniz için seçimlere katılabilme yeterliliğiniz olması gerekiyor. YSK tarafından bunun verilmesi gerekiyor ve oradaki baraj sıkıntısını aşabilecek partiler bir aradaysa veya aşabilecek tek parti varsa onun iradesi sizin orada olup olmamanızı belirliyor. 

"BÜYÜKERŞEN'İN ORADA MUTLU OLABİLECEĞİNE İNANAMIYORUM"

- Sayın Haydar Çorum özgün bir siyasetçidir. Halkı için siyaset yapmak adına belediye başkanlığına aday olmuş bir arkadaşımız. Demokratik Sol ekonomi politikalarını, tarım politiklarını, turizm politikalarını hayata geçirmek için gece gündüz çalışıyor. Bunu biz geçmişte Eskişehir'in Büyükşehir'inde de ispatlamış bir siyasi partiyiz. Bugün her ne kadar sayın Büyükerşen farklı bir stratejiyle parti değiştirmişse de orada çok mutlu olabildiğine inanamıyorum. İnanmak istemem en azından. Çünkü oradaki ilişkiler düzenini çok rahat biliyoruz biz geçmişten de biliyoruz. Aynı şey Tepebaşı Belediye Başkanı içinde geçerlidir. Haricen de bazı yakınmaları duyduğumu buradan ifade etmek isterim. Demokratik Sol Parti'nin o dürüst, devletçi, halkçı, Atatürkçü ve devrimci yapısı hala daha dimdik ayaktadır ve olmaya da devam edecek. 

saglisolluhaber.com