‘En Az Üç Çocuk Projesi'nin mimarı Prof. Dr. Ayşen Gürcan!

Usta gazeteci Ali Baş ile Prof. Dr. Gürcan’ın söyleşide aktardıklarına ilişkin konuştuk. Baş özellikle AK Partili Gürcan’ın ‘en az üç çocuk’ diye bilinen nüfus planlama projesine pencere açarken AK Parti ve CHP kulislerinde adaylık konusunda konuşulanları da aktardı.

İşte o söyleşi:

İlk sayımızda yer alan AK Parti Eskişehir Milletvekili Ayşen Gürcan’ın söyleşisini okudunuz mu? Sizin en çok dikkatinizi hangi konu çekti?

Okudum, çok güzel olmuş. Kendisini daha yakından tanıma fırsatı buldum. Benim dikkatimi çeken bölüm “en az 3 çocuk projesinin” mimarının Ayşen Gürcan hocamız olduğunu öğrenmem oldu. Ayşen Gürcan hocamız niçin 3 çocuk gerektiğini bir rapor olarak hazırlamışlar hatta kitap haline gelmiş. Tabii ben bu haberi okuyunca epey güldüm. Aynı zamanda da şaşırdım. Tarihin garip bir cilvesi diyebiliriz. Belki de Eskişehir tesadüfü sayabiliriz.

Bu şaşkınlığınızı, sizin deyiminizle tesadüfü anlatabilir misiniz?

2001 yılında Türkiye çok büyük bir ekonomik kriz ile karşı karşıya kaldı, hatırlarsınız. O zaman DSP’den Eskişehir milletvekili olan Mail Büyükerman, ekonomik krizi aşacak formül olarak 2 çocuğu olan her Türk erkeğinin kısırlaştırılmasını önerdi. Komik gelebilir ama bu konu televizyon ekranlarında da ciddi ciddi tartışıldı. Mail Büyükerman bu konuyu Meclis’e yasa tasarısı olarak sunacağını da açıklamıştı. Dahası kısırlaştırılmasını kabul etmeyen erkeklerin hapse atılmasını istemişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir konuşmasında “Milleti kısırlaştırmak istediler” demişti, doğrudur. Az daha meclise öneri olarak gelecekti!

Aradan yıllar geçtikten sonra bir başka Eskişehir milletvekili Ayşen Gürcan niçin 3 çocuğumuz olması gerektiğini bilimsel olarak kamuoyuna aktarıyor. Eskişehirli bir milletvekili kısırlaştırmayı önerirken yıllar sonra bir başka milletvekilimiz “En az 3 çocuk” diyor. Nasıl şaşırmayalım…

Peki sizin bu konudaki şahsi fikriniz nedir?

Bu konu bence tartışmaya kapalı olması gerekir. İsteyen istediği kadar çocuk yapmalı. Ancak devlete düşen görev geleceğimizi inşa edecek çocuklarımızın en iyi şartlarda yetişmesini sağlamak olmalı. Çocuklarımızı Vatanına milletine bağlı, Atatürk’e ve değerlerimize saygılı bireyler olarak yetiştirmenin çabası içinde olmalıyız.

Biraz da siyasete girelim... AK Parti’nin adayları kim oluyor? Size gelen kulis bilgileri var mı?

Birçok kanaldan çeşitli sesler geliyor. Net bir bilgi söylemem mümkün değil! Bize ulaşan bilgiler daha çok insanların gönüllerinden geçen isimleri bize söylemesinden oluşuyor.  Ancak okuduğumuz somut haberler var. Şu anda Milletvekili Nebi Hatipoğlu’nun ismi ağırlıkta gözüküyor. Ancak, milletvekillerinin kesinlikle aday yapılmayacağı yönünde haberleri de okuyoruz. Ne kadar doğru bilmiyorum. Nebi Hatipoğlu aday yapılmazsa geriye fazla bir seçenek kalmıyor. İlk olarak Tepebaşı veya Odunpazarı belediyelerine kimi aday yapmak istiyorlarsa ya da kimlere teklif götürülecekse o isimler üzerinde yoğunlaşılabilir. Burhan Sakallı, Dündar Ünlü bu isimlerden ikisi! OSB Başkanı Nadir Küpeli var bir de… Görevini başarıyla yapıyor. Üstelik istifa etme zorunluluğu da yok. Bana gelen kulis bilgisine göre Tepebaşı adaylığı için bir teklif götürülecek. Ancak ben Nadir beyin bunu kabul edeceğini sanmıyorum. Büyükşehir adaylığı için teklif gelirse kabul edeceğini düşünüyorum. Ancak Tepebaşı ya da Odunpazarı adaylığını kabul etmez diye düşünüyorum.

Ve eski bakanlarımızdan Nabi Avcı hocamızın ismi her zaman bu tür seçimlerde mutlaka geçer, konuşulur…

Odunpazarı ve Tepebaşı adayları için ne söylüyorsunuz?

Odunpazarı’nda ismi geçen çok değerli isimler var. Benim Beylikova belediye başkanı Özkan Alp ile Sivrihisar Belediye Başkanı Hamit Yüzüğüllü’yü favori görüyorum. Murat Özcan ve Süleyman Ekşi’de bence iyi isimler. Bir de hem sanayici hem de teşkilatta görev yapmış Metin Çekiç ismi yabana atılmamalı.

Tepebaşı Belediyesi için ise Dündar Ünlü’ye çok ısrarcı olunduğunu biliyorum. MHP’den Murat Sanlar var. Aday olmak istiyor ciddi bir oy potansiyeli var. Ahmet Sivri ve Mustafa Birsen’de bölgede sevilen isimler arasında yer alıyor. Ancak isim söylemek kahinliğe girer. Büyükşehir adayı kim olacaksa ona göre şekillenir.

CHP’de durumu nasıl görüyorsunuz. Epey karışık gibi gözüküyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen sizce yeniden aday gösterilecek mi? Ya da gösterilmeli mi?

Ben CHP’de artık suların durulduğunu düşünüyorum. Siyaset sahnesinde herkes eteğindeki taşı döktü, söyleyeceğini çeşitli yöntemlerle söyledi. Normal şartlarda üç belediye başkanı da oldukları yerde kalıp görevlerine devam edecekler gibi duruyor. Ancak, Yılmaz Büyükerşen’e özellikle CHP’nin bazı kanadından salvo atışlar geldi. Ne var ki hak verenler çok azdı ve benim gibi birçok kişi de tüm bunları yapanları kınadı! Bırakın CHP’nin değerlerini Türk toplumunun değerlerini de hiçe saydılar. Tüm bu salvo atışları görünce aklıma merhum Süleyman Seba’nın şu sözleri geliyor: “Dostlarım, dostlarım! Ama ben dostlarımdan çok korkarım.” Yılmaz hoca, “dostlardan korkulması gerektiğini” en iyi bilen isimlerden, bu yüzden hazırlıklıdır.

Yılmaz hocayı yaptıkları ya da yapmadıklarıyla eleştirebilirsiniz. Şehirdeki eksiklikleri söyleyebilirsiniz. Ancak insanları cinsiyetleri, milliyetleri ve yaşları nedeniyle eleştirilmesi hiç etik bulmadığımı söylemek istiyorum. Seçimler hizmet yarışıdır. Projeler, samimi hizmet vaatlerinin halkta her zaman karşılığı olduğu unutulmamalı.

saglisolluhaber.com