15.02.2022, 15:28

3 Y

Son yazımızdan sonra epeyce zaman geçti. 

Bu arada Annemi kaybettim. 

Dualarıyla beni ayakta tutan, evimizin bereketi, bolluğu annem 97 yaşında ebediyete göç etti. 

Cenab-ı Allah tüm ebediyete intikal edenlerimize rahmet eylesin. 

Hayat yine devam ediyor... 

Dünya dönüyor, insanlar yine telaşla koşuşturmaya devam ediyorlar. 

Son yazımızda '3 Y’den bahsetmiştim. 

Maalesef, 2022 yılının ilk aylarına girdiğimiz bu günlerde yine; yoksulluk, yolsuzluk, yasaklar ile mücadeleye, yani '3 Y' ile yaşamaya devam ediyoruz. 

Bugün en önemli meselemiz yine yoksulluk. 

Annemin evinin iki sokak arkasında 3 çocuklu bir aile var. 

500 TL'ye kiraladıkları ev akıyor. 

Evde hiç eşya yok, çocuklar aç ve soğuktan titriyorlar. 

İnsanın içi parçalanıyor. 

Kendilerine yapılan eşya ve gıda yardımları ile hayatlarını idame ettiriyorlar. 

Bahsettiğim yoksul insanlardan çevrede oldukça fazla var. Bir tarafta böyle yoksulluklar içinde yaşayanlar, diğer tarafta israf ve limitsiz bir harcama… 

İki kesim arasında çok ama çok mesafe var, ortası yok, ülkemizin kaynakları maalesef iyi kullanılmıyor. 

Kaynaklar kimlerin elinde, kimlere aktarılıyor? Hepimiz bu belirsizlikten şikayetçiyiz. 

Birkaç örnek vereceğim...

Uluslararası üretici firmalar montaj veya üretim tesislerini ülkemize kuruyorlar ama kritik, yükte hafif, pahada ağır olan ürünleri merkezlerinden ithal ediyorlar. 

1 TL’lik ürünü 4 TL'ye, merkezleri, ülkemizdeki kendi fabrikasına satıyor. Böylece karını merkeze transfer ediyor. Merkez kar ettiği için vergisini kendi ülkesinde ödüyor. Türkiye ise başa baş veya çok az kar ediyor. Kaynak transferi yapılmış oldu... 

Bir başka örnek...

Mesela gübre ihtiyacımızı ithalat yolu ile karşılıyorsak, o zaman da tonu 350 Dolara çıkış fiyatı ile alıp, kendi gemisi ile taşıyıp 800 Dolara ithal ediyor ise, yine kar oradaki bir ülkede ve vergisiz firmada kalıyor. 

Bakın yine, ülke kaynağı, dövizi yurt dışındaki offshore aktarıldı. 

Sermaye el değiştiriyor, herkesin kendi zengini oluşturuluyor. 

Yerli üretim istemeyenler, ithalat yolu ile kar ve sermaye transferi yapıyorlar. 

Ülkemizde sermaye birikimi olmadığı için yatırım yapılamıyor; yani katma değerli, yüksek teknolojik ürün üretecek fabrikalar kurulamıyor. Ülke insanları fakirleşiyor, yoksullaşıyor ve açlık sınırında yaşıyorlar. 

Geri kalmış ülkelerin en büyük problemi yolsuzluk ve kara paradır. 

Güçlü elinde tuttuğu kara parayı yolsuzluk yaparak ellerine geçirirler ve onu batı ülkelerine götürüp, bankalara yatırırlar. Bunu batılı ülkeler teşvik ederler. Çünkü bir müddet sonra o ülkede karışıklık çıkartırlar ve kendilerindeki paralara el koyarlar. 

Bu hep bu şekilde süregelmiştir. Ne zaman ki ülke kaynakları, ülkede kalırsa ve üretime yönelirse işler yoluna girer. 

Selam ve saygılarımla… 

saglisolluhaber.com

Yorumlar (0)
10
açık

Gelişmelerden Haberdar Olun

@