23.02.2022, 16:51

Siyasi partilerin genel başkanları nasıl seçilir?

POLİTİKACI/SİYASETÇİ-5

Parti Genel Başkanları; politika/siyasetin en tepesindeki isimler olması nedeniyle ülke kaderini belirleyen en popüler politikacı/siyasetçilerdir.

Bugün, Türkiye’de an itibari ile 116 siyasi parti var, yine an itibari ile 24 tanesi seçime girebilme yeterliliğine sahip.

Büyük kitle partilerinin, parti genel başkanları, aşağıdan yukarıya doğru zincirleme bir şekilde ülke genelinde düzenlenen parti içi seçimlerle belirlenir.

Kişisel partiler diyebileceğimiz diğer küçük partilerde ve ideolojik partilerde ise durum çok farklı. Şimdilik kişisel partileri ve ideolojik partileri konumuz dışında tutarak, büyük kitlesel partilerdeki genel başkan seçimlerini ele alalım.

Aşağıdan yukarı doğru bir seçim sistemi olduğu için, genel başkanlık seçimi, ilk önce mahallelerde seçilen delege seçimleri ile başlar, ilçe-il kongreleri ve en sonunda, büyük kongre-büyük kurultayda, genel başkan ve genel merkez yönetim seçimleri ile süreç tamamlanır.

İlk önce mahallesinde seçilen delegeler, ilçe kongresinde blok listeler ile  ilçe başkanı ve il kongresinde oy kullanacak il delegelerini seçerler. 

İl delegeleri de il kongresinde, genel olarak blok liste ile il başkanı ve büyük kurultay delegelerini seçerler.

İllerde seçilen büyük kurultay delegeleri (1200-1500 kişi), parti meclisi üyeleri (60-80 kişi), yüksek disiplin kurulu üyeleri (15-20 kişi) ve milletvekilleri de (100-200 kişi) genel başkanı seçerler. Bu rakamlar partilerin tüzüklerine göre değişir.

İlk bakışta çok demokratik gibi görünen bu seçim süreçleri, aslında demoratik(miş) gibidir. Çünkü her aşamada blok listelerle seçilen delegeler mevcut genel başkanların lehine seçilmiş oluyorlar.

Bir kere genel başkan, kendi belirlediği hatırı sayılır milletvekili oylarını (100-200 kişi), parti meclisi oylarını (60-80 kişi), yüksek disiplin kurulu üyelerinin oylarını (15-20 kişi) cebine koyar, çünkü onların genel başkana diyet borcu vardır.

İkincisi belediye başkanlarının -Örneğin İstanbul 200 kişi, Ankara 70 kişi, İzmir 50 kişi, Bursa 40 kişi, Konya 40 kişi- geldiği illerdeki il-ilçe örgütleri denetimleri altındadır ve oy kullanacak delegeleri de onlar belirlediği için onların istediği adaya oy verdirirler. Yani belediye başkanı, delegelerin, onu belediye başkanı adayı yapan genel başkana oy vermelerini sağlar.

Dolayısıyla mevcut genel başkan, yukarıda belirttiğim sayı üstünlüğü nedeniyle, genel başkanlığa ilk defa aday olacak kimsenin yolunu daha ilk anda kesmiş olur.

Ayrıca genel başkanlığa aday olabilmek için mevcut delegenin yüzde 5-10'unun imzası gerekir. ( 60-120 imza) Bazen yeterli imzayı bile bulamaz ve aday olamaz. Düşünün ki 60-120 delege, en az 5-10 şehri temsil eden delege sayısıdır.

-İleride başka yazılarımızın konusu olacak; illerde seçilen delege sayıları da çok adil ve doğru değil. Mesela, partinin Mardin’de aldığı oy 13 bin, delege sayısı 12, Eskişehir de ise partinin aldığı oy 200 bin, delege sayısı 14, buradaki mantığı anlamak çok zor.-

Sonuçta mevcut genel başkanlar koltuklarını yıllarca korur ve saltanatlarına devam ederler. Halbuki bu görev iki veya üç dönem ile sınırlı olsa daha demokratik olmaz mı?

Genelde sağ partilerde bu durum çok yadırganmaz bile, çünkü partiyi zaten genel başkan kurmuştur, partinin sahibidir, o ne derse o olur, parti üyeleri de bunu kabullenmişlerdir, tamamen biat-itaat vardır. Parti genel başkanı vefat edince, partinin de vefat ettiği bir sürü örnek vardır.

Ancak bu durum, sol-sosyal demokrat partilerde çok farklıdır. Parti, genel başkanın mülkü değildir. Teorik olarak parti, üyelerindir, yine teorik olarak, genel başkanın, demokratik yöntemlerle büyük bir uzlaşı ile göreve gelmesi esastır. Ne yazık ki, son yıllarda sosyal demokrat partilerde de yönetim tarzı, sağ partilere öykünerek onlarla benzeşmiştir.

Sonuçta, politik görüşlerinin farklılığına rağmen, sağ partiler ve sosyal demokrat partiler yönetimsel olarak aşağı yukarı aynıdır. Çünkü genel başkanlar ve yakın çevreleri, hiç kimseye fırsat vermemek adına partilere hakim olmuşlardır, oraya girmek neredeyse imkansızdır. Bu durum demokrasinin, adaletin ve gelişmenin önündeki en büyük engeldir.

Demokratik ve adil olmayan bu parti düzenleri insanları üzer, çünkü insanlar bu partiler içinde kendini ifade edemez, kendini var edemez veya politik/siyasi olarak doyuma ulaşamaz, bu da insanı mutsuz kılar. Toplumsal huzursuzluk baş gösterir, toplum barışı tehlikeye girer.

Ülkede, kaynakları ve insanları her türlü sömüren bir avuç mutlu azınlık hariç, toplumun büyük bir bölümü mutuzdur. Mutlu olmayan toplumlar, ne eğitimde ne bilimde ne teknolojide ne sanatta ne de ekonomide ilerleyemez, zenginleşemez, hep yokluk ve yoksulluk içinde kalmaya mahkum olur, her anlamda ve alanda dışa bağımlı olur, sonuçta bağımsızlığını kaybedebilir.

Öyleyse bu durumun nedenlerine bakarak çözüm bulmak, tüm partilerin en sade üyesinden genel başkanına kadar herkesin, iyi niyetle demokratik ve adil bir yaklaşımla sorunu çözmek görevi olmalıdır.

Peki, çözüm için ne yapmak lazım?

Tüm partilerin, parti üyeliği ile ilgili daha sağlıklı düzenlemeler yaparak parti üyeliğini daha anlamlı hale getirmeleri gerekir.

Öncelikle mahallelerde, partilerin mahalle başkanları-temsilcileri seçiminden başlayarak, genel başkan seçimine kadar, tüm organların seçimini çarşaf liste ile gerçekleştirmek gerekir, her birime seçilen kişinin 2 dönem ile sınırlandırılması şartı olmalı.

Büyük kurultaylar-kongreler hariç, tüm seçimler üyeli çarşaf liste ile gerçekleştirilmelidir ve delege sistemi terkedilmelidir.

Antidemokratik bir yöntem olan blok liste ve delege yöntemi kesinlikle terkedilmelidir ve çarşaf liste yönteminin de, tüzük ile kesin olarak güvence altına alınması gerekmektedir.

Üyelerin oy kullandığı çarşaf liste ile yapılan seçimlerde, anahtar liste diye tabir edilen listeler ortaya çıkabilir, hatta isimsiz sadece rakamlardan oluşan listeler de olabilir, hiç sorun değil, aklı olan zaten gerektiği şekilde oy kullanır Çünkü en başta mahalle başkanı-temsilcisi, ilçe başkanı ve yönetim seçimlerinden başlayarak tüm organlarda üyelerin oy kullandığı çarşaf listeyle seçilen yönetimler, diğer organlar, belli bir zaman diliminde tecrübe kazanır, sonra anahtar liste yaklaşımlarına-teorilerine itibar etmez ve kendi aklını kullanır.

Sonuçta çarşaf liste ile;

Mahalle başkanlığına, ilçe-il-genel merkez yönetimlerine, birilerinin lütufları ile yararsız, niteliksiz, çıkarcı insanların değil, gerçekten göreve layık, politika/siyaseti “yüce görev” sayan, nitelikli insanların gelmeleri sağlanır.

Aynı uygulama, milletvekili, belediye başkanı ve meclis üyeleri seçiminde de uygulansa, yine lütuf ile niteliksizler yerine, üye ile seçilmiş nitelikliler göreve gelir.

Böylelikle parti genel başkanı ve yönetim seçimleri de daha demokratik ve sağlıklı bir sisteme kavuşmuş olur. Sınırsız genel başkanlık koltuğu belki son bulur.

Bu, hem partilerin iç demokrasisine hem de ülke demokrasisine, ekonomisine, kalkınmasına ve bağımsızlığına çok büyük katkı sağlar.

saglisolluhaber.com

Yorumlar (3)
Ahmet Kahveci 2 yıl önce
Bayram bey,Milletvekilliğinin geçim yolu olmasının da önüne geçmek için asgari ücrete endekslenmeli,mesela asgari ücretin 10 katını geçemez, başka isim ve nam altında ek ücret alamaz, meclisteki tel.ve ikram giderleri 2 asgari ücreti aşamaz gibi.
Bayram Yumrukaya 2 yıl önce
Ahmet abi, haklısın, vicdanları rahatsız etmeyecek ve hesabı herkes tarafından bilinen bir düzenlemenin yapılması faydalı olur. Daha önce değindiğim bir konu, "Yine, politika/siyasetin yüz akı, milletvekillerini hariç tutarak söylüyorum ki...

Bu gün bir milletvekili, en az aylık 25 bin TL maaşın yanında birçok yaşam ayrıcalıklarına, sosyal imkânlara sahiptir. Protokollerde hep ön sıradadırlar, her zaman ağırlanırlar, el üstünde tutulurlar, pek masrafları olmaz. Buna rağmen, bu maaş ve imkânların sadece el kaldırıp indirmek için çok az bir para olduğunu düşünenler bile vardır!"
Kubilay. 2 ay önce
Merhaba Bayram YUMRUKAYA.Büyük partilerde işlerin nasıl yürüdüğünü sayenizde anladım ama ya 1-2 üyeli çok küçük veya küçük partilerde? Yani, seçime giremeyecek nitelikte olan partilerde? Lütfen bunu özet bir şekilde anlatır mısınız?
10
açık

Gelişmelerden Haberdar Olun

@