banner298

banner194

04.10.2021, 16:27

Politika ve siyaset

Günlük hayatımızda hiç dilimizden düşürmediğimiz, yaşamımızın her alanında var olan politika/siyaset konusu M.Ö. 5000-3000 yıllarında tarıma geçişte “suyu idare etme” sorunu nedeniyle Sümer kent devletlerinin ortaya çıkmasına neden olmuş ve dolayısıyla politika/siyaset olgusunun da kurumsal hale gelmesini sağlamıştır.

Politika/siyaset, M.Ö.5000-3000’den günümüze kadar, yani 7000-5000 yıldır araştırma inceleme konusu olmuştur.

7000-5000 yıllık tarih bize politika/siyaset konusundaki bazı değerlendirmeler ve yorumlar yapmamız gereğini ortaya çıkarıyor.

Aslında bu değerlendirme ve yorumları hepimizin yapmasında fayda olduğunu da düşünüyorum,

Çünkü politika/siyaset kavramları bazen ayrı ayrı anlamlarda bazen aynı anlamlarda kullanıldığı, bazen de birden çok anlamda kullanıldığı görülmektedir. Bu durum günümüzde birçok yanlış anlaşılmalara neden oluyor. Hatta bu nedenle politikacı/siyasetçi işini bu yüzden yanlış anlayıp doğru yapmıyor. Bunun birçok nedeni ile birlikte, ayrıca ülkelerin geçmiş tarihi birikimleri ile de çok ilgili olabiliyor.

Bu yazının, toplum nezdinde konuya dikkat çekerek bu alandaki kafa karışıklığını azaltmak için katkısı olacağını düşünüyorum. Ayrıca bundan sonraki yazılarımda, politika/siyaset alanında ilerleyeceğim için konunun daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacağımı düşünüyorum.

Politika ve Siyaset terimlerinin kökenleri ve tarihi kullanım kalıpları farklıdır.

Politika; Eski Yunanda şehir anlamına gelen “polis” kelimesinden türemiştir, “şehir devleti ile ilgili işler” anlamına gelmektedir.

Politika, “En yüksek iyiyi” ve “iyi yaşamayı” amaçlayan devlete ilişkin tüm faaliyetlerdir. Vatandaşlık hakkına ilişkin şeyler, devlet yapısını ve egemenlik hakkını ilgilendiren her şey. (Aristoteles-MÖ.384-322) 

Aristo, “İnsanın en yüce keşfi devlet (polis) olmuştur. Polis (devlet) kendi kendisine yeterli olabilen ve var olabilen bir insan topluluğudur. Politika da bu en yüce, en gelişmiş varlığın yaptıkları, gördüğü iş olarak en yüce uğraş olarak düşünülmelidir” demiştir.

Günümüzde Avrupa devletlerinin bu konudaki tarihi birikimleri nedeniyle de yukarıdaki tanımlara yakın yaklaşımları söz konusu ve politika/siyaset ile uğraşan kişilerde de aynı yaklaşımı görmek mümkün.

Politik görevlerini “en yüce görev” anlamında düşündükleri için, toplum nezdinde de politika kavramı “en yüce görev” olarak kabul ediliyor. Olumsuz ve değersiz anlamlar yüklenmiyor.

Yani politika/siyaset ile uğraşan kişiler bunu bir görev sırası olarak kabul ediyor, koltuğa yapışıp kalmayıp sınırsız görev talep etmiyorlar. En son örnek Almanya Başbakanı, “Bu, benim için bir onurdu” diyerek kendi isteği ile Genel Başkanlık ve Başbakanlık görevini tamamladığını 3 yıl öncesinden ilan edebiliyor ve bunu herkes çok normal karşılıyor ve partililer teşekkür ederek uğurluyor.

Avrupalı, Politika nedeniyle sahip olduğu genel başkanlık koltuğu için sınırsız görev talep edilmeyeceğini biliyor.

Avrupalı, Politikacı olarak yaptığı yanlış-hata-başarısızlıkta özür dileyip istifa etme erdemini gösterebiliyor.

Avrupa politikası çok kısa olarak böyle…

Biz ise…

Politika/siyaseti, bazen Avrupa’daki anlamına yakın, bazen de kendimize has, bazen de ikisini karma yapıp öyle kullanıyoruz.

Siyaset; Arapça olup, “at eğitimi” veya yine Arapçadan dilimize geçmiş olan seyis “at bakıcısı” anlamına gelmektedir. Ayrıca Osmanlı’da ceza ve özelikle ölüm anlamında kullanılmıştır. 

Siyasetin Yüce bir tarafı olmadığı bir yana, insan topluluğunu bir tür güdülecek yaratık olarak tasavvur edip, onun ehlileştirip yönetebilme anlamındadır. Yani hükümet etmek (hükmetmek) için yapılan işler olarak kabul edilmiştir. 

Günümüz Türkiye’sinde de her şeyden önce tarihsel birikimlerinde etkisiyle, siyaset öncelikle her şeyi yönetme veya ele geçirme, iktidar olma, sınırsız yetkilere sahip olma gibi algılandığı için siyasi mücadele çok daha sert, daha da ötesinde yönetimi zorla ele geçirme (darbe yapmak) gibi olaylara tanık olmuştur. 

Dolayısıyla Türkiye’de siyasetçi olmak için birçok insan çaba harcamakta bu nedenle birçok siyasi parti vardır ve halende yenileri kurulmaya devam etmektedir. Bunun iyi bir şey olmasına rağmen binlerce çelişki içermektedir. Gerek aynı parti içindeki kişisel mücadeleler, gerekse partilerin bir birbirine karşı verdiği mücadeleler bazen yapılacak işin özünden uzaklaşılmasına sebep olmaktadır. 

Durum bu noktaya gelince göreve gelen, bir daha asla o görevi bırakmamak için her türlü çabayı sonuna kadar harcamaktadır. 

Siyasetçi, yanlış yaptığı, başarısız ya da hatalı olduğu ortaya çıktığında, af dileyip istifa etmeyi asla düşünemez durumdadır. 

Bu durumda Türkiye’de siyasetçiye güven azdır, mesela karşımızdaki insanın söylemlerini çok inandırıcı bulmuyorsak, “siyaset/politika yapıyor” denir. 

Bazen de Avrupalı gibi politik düşünüp ülkemizde siyasetçi gibi davranırız. Bu da politika/siyaseti arabesk olarak uygulamak gibi bir şey.

Örneğin, seçim gününde seçim kurallarını değiştirmek ya da görevde olanların her seçim öncesi seçilme şansını daha güçlendirecek seçim yasalarının kendi lehlerine göre değiştirilmesi. 

***

Çağdaş siyaset biliminde; politika/siyaset: aynı anlamda  "bir toplumda iktidar (güç), servet, aydınlanma (eğitim), esenlik (sağlık), saygı, prestij, güvenlik gibi değerlerin otoriteye (yetkiye) dayalı olarak tahsisi” olarak tanımlanmaktadır.

Yani; otoriteyi (yetkili kişiyi) bağlayıcı karar alma gücüne meşru olarak sahip olan mevki-makam sahibi kişiyi, bağlayıcı karardan kasıt da tüm toplumun uyması veya uymaması durumunda yaptırımla desteklenen karar olarak anlıyoruz. 

Kısaca, ne zaman meşru olarak yetki kullanarak toplumda bağlayıcı olan bir kararla değer tahsisi yapılıyorsa, o zaman siyaset/politika üretilmiş oluyor. Dolayısıyla politika/siyaset artık sadece devlet işleri veya devlete ait işler olarak tanımlanmıyor, çok daha geniş olarak tanımlanıyor. Örneğin spor politikası, eğitim politikası, sağlık politikası gibi… Ya da mahalle, köy, kent, ilçe veya il siyasetinden de bahsedebiliriz. 

Günümüz Türkiye’sinde de siyaset bilimciler, politika/siyaseti aynı anlamda kullanmalarına rağmen, kafa karışıklığı devam etmektedir. Vatandaşlarımız, hatta politika/siyaset ile uğraşanlar bile bazen aynı anlamda bazen farklı anlamda kullanmaya ve davranmaya devam etmektedirler.

Onun için bu “yüce görev” ile “hükümet etme ” kavramları arasında uzun süre daha dolanıp duracağız gibi, ancak “en iyiyi bulma” çabaları hiç bitmeyecek.

saglisolluhaber.com

Yorumlar (4)
Murat Sönmez 2 yıl önce
Politikanın sadece ülkeyi yönetmek amaçlı bir unsur olmadığı ve siyaset ile politikanın farklı anlamlarının olduğu konusunda açıklayıcı yazınız için kutluyorum.
Atilay Dalgıç 2 yıl önce
Bayram bey tebrik ederim. Eğitici bir yazı olmuş.
Yasar ol 2 yıl önce
Bayram Bey öncelikle bu şekilde aydınlatıcı bilgi verici bir pozisyonda yazı yazma kararınız için sizi hem tebrik hemde teşekkür ederim. Takipciniz olarak bundan sonrada yazilarinizi beklerim başarılar diliyorum
Uasar ol 2 yıl önce
Bayram bey öncelikle bu şekilde aydınlatıcı bilgi verici bir pozisyonda yazı yazma kararınız için sizi hem tebrik hemde teşekkür ederim..bundan sonrada takipciniz olarak yazilarinizi beklerim başarılar diliyorum.
10
açık

Gelişmelerden Haberdar Olun

@