20.10.2021, 11:50

Eleştiri değerlidir, eğitir…

Sağlı Sollu Haber’de ilk köşe yazım yayınlandığında, milletvekili, belediye başkanı, yazar, politikacı, sanayici, üstat gazetecilerden ve vatandaşlarımızdan epey olumlu eleştiriler ve öneriler aldım, bu eleştiriler ve öneriler çok değerliydi. Şöyle ki, benim köşe yazısı yazmam, 30 yıl aradan sonra yeni bir başlangıçtı. O yıllar sosyal medya olmadığı için eleştiriler hemen size ulaşmazdı, siz bildiğiniz şekilde yazardınız. Hal böyle olunca, değer verdiğim insanların yorumunu almak için -yazımdan- onları sosyal medya üzerinden hemen haberdar ettim. Gelen eleştiriler beni daha da bir ciddiyete ve dikkate yönlendirdi. O nedenle bu yazıyı diğer yazılarımın önüne alıp yayınlamam gerekti. Bununla beraber eleştirinin ne kadar değerli olduğunu sizlerle paylaşmak istedim. Eleştirilerini bana bildiren herkese sonsuz teşekkürler.

Yapılan eleştiriler ve öneriler ışığında, genel olarak politik yazılar yazma fikrimin isabetli olduğunu anlamış olmakla beraber, arada bir Eskişehir ve Türkiye’nin gündemi üzerine, Eskişehir’in ekonomi-politik/siyasi tarihi üzerine, yerel yönetimler üzerine yazılarımı da aktaracağım. Aynı anda zaman zaman yapacağım röportajlarla beraber siz değerli okurlarımızla olacağım.

Şimdi, ‘eleştiri nedir’ sorusu üzerine yapacağım değerlendirmeye başlayalım…

Eleştirinin kime karşı yapıldığı çok önemli değil, çünkü her şey eleştiriye muhtaç; kişi veya kurum hiç fark etmez, önemli olan eleştiri kabiliyetinin ve cesaretinin var olması.    Önemli olan, eleştiri yapan kişinin kişisel değil objektif olarak eleştiri yapma fikri ve bilgi birikimine dayalı nasıl eleştirdiği yaptığıdır. Genelde eleştiri yapanlara çok bilmiş, taraflı, ukala, muhalif ya da kafayı yemiş, geveze yaftaları uygun görülür. Oysa ki, yalnız ve yalnız neden eleştiriyor, nasıl eleştiriyor diye bakıldığı zaman gerçek niyet ortaya çıkabilir.

Madem eleştiri üzerine yazıyoruz, eleştiriyi pek sevmeyen bir kesimden de bahsedelim.

Politika/siyasetin yüz akı aktörlerini hariç tutarak, bugün genelde politikacılar/siyasetçiler eleştiriyi pek sevmezler, onlar övgüye çok alışıktırlar. Oysa ki her gün binlerce kez övgü duyarlar, ama asla bu övgüler onları mutlu etmez, çünkü onların çoğu yalan ve çıkara dayalı övgülerdir, ki bu övgüler onları kesmez, daha orijinal övgüler beklerler. Gerçekten hak edilen bir övgü aldığında da, ne kadar büyük bir politikacı/siyasetçi olduğunu düşünerek daha büyük övgüleri bekler dururlar.

Buna rağmen, ne zaman ki bir eleştiri alsalar sinirlenirler, öfkelenirler, hiddetlenirler, çünkü onları eleştirmek kimin haddine! Hele bir de yakın çevre, yakın koruma, makam şoförü ve yağcı takımı da eleştirileri duymuşsa vay haline eleştirenin! Olayı üfleyip, kafi gelmezse körükleyip, politikacıyı/siyasetçiyi koruyup kollamak adına ortalığı ateşe verip eleştireni düşmana dönüştürürler ve bin pişman ederler!

Ancak bu eleştiriler, onların politik beslenmeleri için en gerekli temel ihtiyaçtır ve farkında olarak ya da olmayarak eleştiriden faydalanır ve beslenirler.

İlk yazım, temel olması anlamında biraz uzundu, aldığım eleştirilerden biri de yazının uzunluğu üzerineydi. Hemen bu eleştiriden ders alarak kısa kesiyorum: Eleştiri değerlidir ve eğitir, dersi kabiliyetine göre eleştirilen alabilir ancak.

saglisolluhaber.com

Yorumlar (3)
Zübeyde Bahar Bulgu 3 yıl önce
Bayram arkadaşım, böylece bir yeteneğinizi daha görmüş olduk. Yazdıklarınızı keyifle okuyacağım. Eleştiri üzerine yazdıklarınıza katılıyorum. Eleştiri yapmak bir sanattır aslında. Üzün yemeye yönelik eleştiriler bağcıyı dövme girişimi olarak algılanır ve tepki gösterilir. Eleştiri yapmak kadar kaldırabilmek ve doğruluk payını ölçebilmek de bir erdem gerektirir. Maalesef çok az insan bu olgunluğa ve yetkinliğe sahiptir.
Bilgaip Beşkardeşler 2 yıl önce
Tebrikler zevkle okudum yeni yazılarını bekliyorum
Murat Kahyaoğlu 2 yıl önce
Çok başarılı buldum. Kutlarım. Devamını dilerim. Selam, sevgi
10
açık

Gelişmelerden Haberdar Olun

@