26.06.2023, 10:00

AKP'nin kurbağa sendromu stratejisi

Okullardan sonra Adliyelerde de İmam projesi hortladı.

AK Partinin laik, sosyal, demokratik hukuk devletine karşı izlediği strateji, kurbağa sendromu stratejisi.

Ocağın altını yavaş yavaş açarak önce uyuşturulan sonra haşlanan kurbağa hikayesindeki gibi AK Parti tüm hedeflerini sabırla, yavaş yavaş uygulamaya sokuyor.

Bu uygulamaların en önemlilerinden biri de laik eğitime yönelik doğru olmayan uygulamalar.

Önce, neredeyse bebek sayılabilecek yaştaki çocuklara Kuran Kursu yolu açıldı.

Ardından Diyanette istihdam edilen İmam Hatipler, Diyanet dışı Kurum ve Kuruluşlara geçirildi, yönetici yapıldı.

İmam Hatip Okullarının sayısı arttırıldı. Çağdaş, bilimsel, laik eğitim veren okulların bir çoğu İmam Hatip okuluna dönüştürüldü.

İmam Hatip Anadolu Lisesi adı altında Sosyal Bilimler Liseleri gibi nitelikten yoksun okullar açılarak, bilimsel eğitim dinileştirildi.

Sınav tercihini kazanamayan öğrenciler zorunlu olarak imam hatiplere kayıt ettirildi.

Manevi değerler eğitimi verecekler gerekçesine dayanılarak okullara imamların sokulması için Eskişehir ve İzmir’de pilot projeler hazırlandı.

Okullara, imam görevlendirmesi tartışmasının ateşi sönmeden adliyede kuran kursu tekrar gündeme geldi.

Ankara adliyesinin ardından, İstanbul Adliyesinde de Kuran kursu açılıyor.

Kuran, bana göre kursu alınacak bir kitap değil, okunacak, içselleştirilecek, ahkamınca yaşanılacak bir değerdir. Türkçesi, gayet iyi anlaşılabilir. Ancak, her vatandaşın Kuranı yazıldığı özgün dilinden okuma hakkı da vardır, bunun için Kuran dilini de öğrenebilir. Kendi tercihidir, saygı duyulur.

İsteyen vatandaşlar, kendileri ve çocukları Kuran Kursu verilen camilere, kuran kurslarına, dernek ve vakıflara gidebilir.

Sorun, kursların laik hukuk devriminin uygulandığı adliyelere girmesidir.

Sorun, Kuran kurslarının okullara, adliyelere, kamu kurum ve kuruluşlarına girmesi konusunda ısrar edilmesindedir.

Sorun, Kuran kurslarının laik hukuk devrimi ve Cumhuriyetle hesaplaşma aracı olarak kullanılmak istenilmesindedir.

Adliyelerin yönetimleri siyasi iktidarın tercihleriyle şekillenmektedir.

Adliyelerde, Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Kuran kursu açılması uygulaması, kendisinin gitmesi ve çocuklarını kursa getirmesi personel üzerinde psikolojik baskı oluşturacaktır.

Bu uygulamayla ya bir takım Adliye Yöneticileri, kurslara katılım sağlamayan personeli fişleyecektir ya da personel bu kaygıyla istemediği halde kurslara katılmak zorunda kalacaktır.

Konunun diğer üzüntü veren yönü ise muhalefetin sessizliğidir.

Günlerdir, demokratik kitle örgütlerinin sürdürdüğü tepkisel eylemli sürece, siyasi partilerin ilgileri ve  etkili katılımları olmamıştır.

Ülkenin bir çok gündem maddesinde olduğu gibi bu konuda hakim ulusal medyanın ipteki cambazları izlettiği ortamda kamuoyuna ulaşamamıştır.

Muhalefeti oluşturan siyasi partilerin Ülkenin yapay gündeminden bir an önce sıyrılıp gerçek gündeme odaklanmaları gerekmektedir.

Cumhuriyet değerlerine bağlı, Atatürkçü, Milliyetçi, Yurtsever yurttaşlarımız bu beklenti içindedir.

saglisolluhaber.com

Yorumlar (0)
10
açık

Gelişmelerden Haberdar Olun

@