12.06.2023, 12:02

Hedef, Kılıçdaroğlu mu CHP mi?

Ersan Şen

Barış Pehlivan

Yılmaz Özdil

Fatih Altaylı

Deniz Zeyrek

Fatih Portakal

Hasan Sınar

İpek Özbey

Tanju Özcan

Faruk Aksoy

Yeniçağ Gazetesi

Habertürk TV

Sözcü Gazetesi

Sözcü TV (Yayına başladığı ilk günden itibaren)

İYİ Parti

Meral Akşener

Hakan Bayraktar

Nagihan Alçı

Hasan Basri Yalçın

Hulki Cevizoğlu

Abdülkadir Selvi

Nasuhi Güngör

Hasan Öztürk ve

Diğerleri. 

Bu isimleri hepimiz biliyoruz.  

Bir bölümü AKP’ye yakın isimler. AKP ve Erdoğan iktidarının devamını sağlamak için gayret gösterdiklerini düşünenlerdenim. Bunun için muhalefeti ve özellikle ana muhalefet partisi ve liderini yıpratmak amacında oldukları görülüyor. 20 yıldır televizyonlarda muhalefeti eleştiriyorlar, CHP’ye nasıl muhalefet yapılır dersi veriyorlar. Ayar çekiyorlar. 

Bir bölümü ise muhalefet postu giymiş, düzenin devamını istiyorlar.  

Son beş yıldır yaptıklarına, söylemlerine bakınca açığa çıkıyor görevleri. 

CHP’yi, düzenle daha barışık noktaya çekecek, liberalizmin ve piyasa ekonomisinin bekçiliğini yapacak, derin devlet bürokrasinin vesayetini kabul edecek bir yönetime teslim etmek. 

Bunun için yaklaşık 3 yıl gece gündüz çalıştılar. 

Kazanacak aday vurgusu üzerinden Kılıçdaroğlu'nun adaylığını engellemeye çalıştılar.  

Belediye başkanlarını Cumhurbaşkanı adayı ilan edip CHP’nin iç meselelerine karıştılar, dağınık, kendi içinde ve lideriyle kavgalı parti görünümü oluşturdular. 

Kılıçdaroğlu’yla seçim kazanılamaz diyerek seçmenin bir bölümünün gözünde Kılıçdaroğlu’nu Ülkeyi yönetemeyecek kifayetsiz bir kişi durumuna düşürdüler, itibar suikastı yaptılar. 

Millet masasını tekmelediler, devirdiler, bu masa Ülkeyi de krize sürükler mesajı verdiler. 

Masaya “kumar masası” dediler, seçmene “korku” aşıladılar. 

Kılıçdaroğlu’nun yanına İmamoğlu ve Yavaş’ı eklemleyip, güçlü lider profiliyle seçime giren Erdoğan karşısında Kılıçdaroğlu’nu “tek başına yetmez” “düşük profilli” aday konumuna düşürdüler. 

Kısaca, Kılışçdaroğlu’na seçimi kazandırmamak için her şeyi yaptılar. 

Destek vermediler, örselediler, dövdüler, lime lime parçaladılar. 

Seçim yapıldı. 

Kaybettiler, kaybettirdiler. 

Şimdi, “biz kazanamaz dememiş miydik” diyorlar. 

Kılıçdaroğlu’nu istifaya davet edip, CHP’nin anahtarlarını İmamoğlu’na teslim etmesini istiyorlar. 

Dayatıyorlar. 

Kısaca, kazandırmamak için ellerinden geleni arkalarına koymayanlar, şimdi soluksuz, nefes nefese, isterik çığlıklarıyla “Kılıçdaroğlu kazanamadı, istifa etsin” deyip, bir yandan ittifakın paydaşı İYİ Parti ve liderinin başarısızlığının üzerini örtmeye çalışırken diğer yandan CHP'yi dizayn etmeye çalışıyorlar. Bunu, 25 milyon seçmenin oyunu alan Kılıçdaroğlu’na karşı kullandıkları özensiz, saygısız, yüksek egolarını dışa vurdukları bir üslupla yapıyorlar. 

Seçim sonuçları savunulamaz. Sonuçlar Kılıçdaroğlu, CHP, İYİ Parti, Millet İttifakının diğer bileşenleri, İmamoğlu, Yavaş için başarısızlıktır. 

CHP’nin tabanı, üyeleri, yöneticileri; seçim sonuçlarını tartışmalı, partinin geleceğini belirlemeli, Genel Başkan ve Yönetimlerine karar vermelidir. Genel Başkanlık için İmamoğlu’da güçlü bir seçenektir, seçilirse başarılı olma olasılığı da yüksektir. 

Ancak, itibar suikastçılarının, düzen bekçilerinin yöntemleri, dayatmaları, CHP kadar İmamoğlu’na da zarar vermektedir. 

Kılıçdaroğlu, seçim sonrasında da doğru bir liderlik örneği verdi. Sakin kaldı. Duygularına esir olmadı. İstifa baskılarına kulak asmadı. CHP’yi kaosa sürüklemedi. Kongre ve Kurultayların yerel seçimler öncesi yapılması kararını aldı. Yenilenecek delegelerle, CHP’nin genel başkanını, yönetimlerini, geleceğini belirleme yetkisini, gerçek hak ve yetki sahiplerine verdi. 

Sabredelim. 

Takip edelim.

Sonu nasıl bitecek?

saglisolluhaber.com

Yorumlar (0)
10
açık

Gelişmelerden Haberdar Olun

@