Ön seçim mümkün mü?
ADALETİN SESİ
Ön Seçim Mümkün Mü? Parti Tüzükleri Engel Mi? Kimler Neden Karşı?
Milletvekili seçimlerinin yaklaşmasıyla birlikte kamuoyunda Milletvekili aday adaylarının isimleri de konuşulmaya başlanıldı.
Adı geçenlerin bir bölümü, hayatının hiç bir döneminde toplumun siyasal, sosyal, ekonomik sorunlarına ilgi duymamış, mücadele etmemiş insanlar. Milletvekilliğini, insanlara hizmet olarak değil kendilerine hayat boyu taşıyacakları ve belki de iş ve çıkarlarına kapı açacak kartvizit olarak görüyor ve istiyorlar. Anlatımlara göre ellerinde para dolu valizle geziyorlar, bastırırım parayı alırım sırayı diyorlar.
Bazıları var ki paraları yok, tabanları yok, nitelikleri yok. Onlar da bir yol tutturmuşlar, kendilerini "genel merkez adayı" olarak lanse ediyorlar. Bu "genel merkez" diye tanımladıkları neresidir, "genel merkez" dedikleri kişiler kimlerdir bilinmese de en başta emrinde olduklarını belirttikleri demokrasi savaşcısı "genel başkanlarına ihanet ediyorlar. HAZIR olan bu kişiler, konumlarını öylesine abartıyorlar ki daha önce hiç gelmedikleri Eskişehir'de çadır kurup aday olmayı düşündükleri partilerinin İl İlçe kongrelerine dahi müdahale edip kendilerine destek verecek adayların seçimleri kazanması için gece gündüz çalışıyorlar.
Bir bölümü ise milletvekilliği yapmış ama partisine, partilisine, şehrine, hemşerisine hizmet etmemiş, göze girmek bir yana nefret edilir hale gelmiş kişiler. Bunlar da, "Genel Başkanım emir verirse yeniden adayım" diyorlar.
Zamanı geçmiş, işi bitmiş ama hala eski siyasi arkadaşlıklarından medet bekleyip sıra kapmaya çalışan eski siyasetçileri ise hiç anlatmıyorum dahi.
BUNLARIN HEPSİNİN ORTAK ÖZELLİĞİ İSE ÖN SEÇİM İSTEMEMELERİ...
Hepsi, adayların ve aday sıralarının parti liderleri tarafından belirlenmesini istiyor.
Bir de bunların değirmenine su taşımaya çalışan parti yöneticileri var. Bazı partilerin il başkan ve yöneticileri ise, ön seçim karşıtı bazı milletvekili aday adaylarının taşeronluğunu yapıyorlar. Örneğin bunlardan biri demeç vermiş, partisinin tüzüğündeki üye sayısına sahip olmadıklarından Eskişehir'de ön seçim yapılamayacağını iddia etmiş. Halbuki partisinin tüzüğünün "Aday Tespiti Başlıklı" 70'inci maddesinde;
-Aday tespitinde hangi seçim çevresinde hangi yöntemin uygulanacağına Genel İdare Kurulu karar verir.
-Ön seçim ile aday tespiti yapılacak seçim çevresinde, partinin seçmen sayısının az yüzde üç oranında üyesi olması koşulu aranır. GENEL İDARE KURULU HER SEÇİM ÇEVRESİ İÇİN BU ORANI DEĞİŞTİREBİLİR.
düzenlemesine yer verilmiş. Bu düzenlemeye göre ÖN SEÇİM HER KOŞULDA MÜMKÜN. Buradan anlaşılıyor ki bunu söyleyen Partinin Yöneticisi ya partisinin tüzüğünü okumamış, ya yorum kabiliyetinden yoksun ya da taşeronluğuna soyundukları kişiler adına ÖN SEÇİMDEN KAÇIYORLAR. Hangisi olursa olsun, durum vahim.
Eskişehir'in ve Ülkenin geleceğini emanet edeceğimiz kişilerin demokrat, hukukun üstünlüğüne, tabanın gücü ve tercihine inanan insanlar olması gerekir.
Tam bu noktada CHP İl Başkanı Sayın Recep TAŞEL'in "ÖN SEÇİM OLMAZSA ADAY OLMAM" çıkışının değeri daha da artıyor.
Meclisteki Milletvekillerinin esaretinin tartışıldığı, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat metnin de grup kararlarının sınırlandırılması, meclise giden yolların güçlendirilmesi başlıklarıyla Güçlü Milletvekili Güçlü Meclis temasının işlendiği siyaset zemininde ÖN SEÇİME karşı olmak olsa olsa rekabetten kaçmayı gerektirecek kadar yetersiz olmanın yol açtığı öz güvensizliktir.
Seçim takviminin belirlenmesine az kaldı.
Göreceğiz bakalım,
Kimler üyesine güveniyor, kimler güvenmiyor.
Kimler demokrasiden yana taraf oluyor, kimler karşısında saf tutuyor.
saglisolluhaber.com
