Sağcısı solcusu destek olmalı

Pandemi süreci olanca hızı ve ağırlığıyla sürüyor. Hemen hemen herkesin aile ve akraba çevresinde, komşusunda, mahallesinde, köyünde koronaya bağlı ölümler neredeyse sıradan hale geldi. Görev yaptığım Gürlife Hastanesi’ndeki tüm çalışanlar, Perşembe günü Gaziantep’ten gelen vefat haberiyle sarsıldı. Hastanemiz sahibi ve Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Tayfun Özkaya’yı yaklaşık 40 günlük koronayla mücadelesi sonunda kaybettik.

Gençlik yıllarındaki sloganlarımızdan biri ‘Kahrolsun komprador patron-ağa sistemi’ idi. Türk Tabipler Birliği olarak da ‘Sağlıkta Dönüşüm, Reform’ kandırmacasında en çok karşı çıktığımız konu hastanelerin özelleştirilmesi ve özel hastanelerin mantar gibi çoğalmasıydı. Kader ağlarını öyle bir ördü ki erken yaşta emekli olmak zorunda kalıp özel hastanelerde çalışmak durumunda kaldım. Çalıştığım özel hastaneler içinde de en son çalıştığım ve çalışmakta olduğum Gürlife’ta, çalışan-patron ilişkilerinde en rahat dönemi yaşadım. Diğer hastanelerden ciro baskısı, maaşların zamanında ödenmemesi, pandemi nedeniyle ücretlerde kesintiye gidilmesi, hak edişlerin tırpanlanması gibi haberler gelirken; bizim hastanemizde maaşlar günü gününe ödeniyor, ciro baskısı yapılmıyor, kesinti bir yana gerektiğinde ve zamanı geldiğinde zam bile yapılıyordu. Rahmetli Tayfun Bey, “hastane sizinmiş gibi çalışın, kazanın, kazancı paylaşın, ben her zaman desteği sürdürüp zararı karşılayacağım ve bu hastaneyi tüm olumsuzluklara rağmen ayakta tutacağım” diyordu. Halbuki ne umutlarla şehrimize gelmiş ve sermayeyi getirmişti… Hem, babasının “oğlum bir hastane yap” vasiyetini yerine getirecek, hem de özel bir iplik üretimi için Gaziantep’ten daha uygun iklim koşullarına sahip Eskişehir’de bir kaç tane iplik fabrikası kuracaktı. Ancak ne yazık ki Eskişehir onu kabullenemedi, yaratacağı istihdamı ve katma değeri göremedi.

PROTESTOLAR YAŞANINCA 'DEVAM' KARARI GELDİ

Üniversite Evleri mevkii, Gültepe mahallesinde başlanan hastane inşaatı, yazılan ceza ve müteahhit anlaşmazlığı yüzünden yarım kalıp süreç dondurulunca, Fevzi Çakmak mahallesindeki eskiden kiracısı sabıkalı bina sahibinden kiralandı ve 1,5 yıl süren tadilat sonucu Sağlık Bakanlığı’ndan izinli olarak açıldı. Ama Çalışma Bakanlığı, SGK anlaşmasını bir türlü imzalamıyordu. İlk defa devletin bu yüzüyle yüzleşen ve Türkiye’de ilk kez bir özel hastaneye böylesine keyfi yaptırım uygulanması, çalınan tüm kapıların bir türlü açılmaması, Tayfun Bey’e ağır geldi. Ankara’da yaptığı bir görüşmede sarf edilen sözlere çok kızıp gurur meselesi yaptı ve Gürlife Hastanesini kapatmaya karar verdi. Bu sürecin yaklaşık bir yıllık şahidi olan sağlık çalışanları, çıkış verildikten sonraki 28 günlük ihbar süresi içinde eylemler yapmaya karar verdiler ve belki de Türkiye işçi sınıfı eylemleri tarihinde ilk kez rastlanan eylemlilik süreci yaşandı. Hastane çalışanları kendilerini işten çıkaran patronun kapısına değil, yaşanan sürecin asıl ve tek sorumlusu SGK İl Müdürlüğünün kapısına dayandılar ve siyah çelenk bıraktılar. Siyasi parti, sivil toplum örgütleri, sendikalar ve Tabip odasının desteğiyle basın açıklamaları yaptılar. Bu yaşananlardan etkilenen Tayfun Bey kararını gözden geçirip hastaneyi kapatmaktan vazgeçti ve daha büyük bir kararlılıkla “yola devam” dedi.

Günümüze kadar geçen yaklaşık 2 yılda SGK engeline rağmen hastanemiz hem ekipman hem de personel açısından her geçen gün güçlendi. Özellikle pandemi sürecinde PCR testleri açısından lokomotif haline geldi. Ayrıca herkesin kaçtığı bir zamanda Eskişehirspor’a sponsor oldu. Tayfun Bey Mart ayı başında da Üniversite Evleri Gültepe mahallesindeki hastaneyi 1 yıl içinde süratli bir şekilde tamamlama kararı aldı ve inşaata yeniden olanca hızıyla başlandı. Tamamlandığında bölge sakinlerine sosyoekonomik açıdan çok büyük olanaklar sağlayacak bu hastane inşaatı sürerken, Mart ayı sonunda Gaziantep’te Tayfun Bey ve annesinin koronaya yakalandığı haberini aldık. Ne yazık ki bu illet önce annesini, sonra da kendisini aramızdan söküp aldı.

Benim siyasi görüşümdeki patron imajını değiştiren, içimizden biri gibi davranan, mütevazi, dürüst, inatçı, mücadeleci, yarattığı istihdamlarla binlerce kişiye ekmek veren bu insana, Gaziantep’te defnedildikten bir gün sonra hastanemiz yanındaki İlahiyat Camiinde tüm hastane çalışanlarının katılımıyla yaklaşık 200 kişi gıyabi cenaze namazı kıldık. Kendisini sevgi ve saygıyla anıyor, ruhu şad olsun diyorum.

YATIRIM VE İSTİHDAM İÇİN DESTEK

Ülkemize, Gaziantep ve Eskişehir’imize yaptığı yatırımlar ve katma değerlere rağmen, babasının vasiyeti olarak açılan Gürlife Hastanesi ile SGK anlaşmasının bir türlü yapılmaması nedeniyle Tayfun Bey’in gözünün arkada kalıp, açık gittiğine eminim. İşsizliğin pik yaptığı bu dönemde sağladığı ve projelerinin geride kalanlar tarafından tamamlanmasıyla sağlayacağı istihdamların hatırına, tüm Eskişehir’in sağcısıyla solcusuyla Tayfun Bey’e borcu olduğuna inanıyor; tüm kamuoyunu bu borcu ödemek amacıyla en azından SGK anlaşması için Gürlife’a desteğe çağırıyorum. SGK anlaşmasının yapılmasıyla, Eskişehir’e hizmetin ve istihdamın önünün kapanmamak üzere açılacağına inanıyorum.

saglisolluhaber.com