Murat Özcan Büyükşehir'e seslendi: Sorumlular göreve!

Kanal 26 ekranlarında 'Arif Anbar ile Cumartesi' programının konuklarından biri olan Eskişehir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkan Vekili Murat Özcan’ın güncel siyasete ilişkin aktardıklarından satır başları şöyle:

NE OLUYOR KALABAK'A? 

- Kalabak Su bütün Eskişehirlilerin markasıdır, bir belediye markası değildir. Eskişehir denince akla gelen ilk 5 şeyden biri Kalabak Su'dur. Fakat bunu üreten fabrika bir belediye iştirakidir. Yani belediyenin bir üretim tesisidir. Şimdi bende sormak isterim: Burada ciddi bir takım sıkıntılar, skandallar olduğu zaman bunu muhalefetin dile getirmesi normal bir şey değil midir? Ama biz her zaman bunun parantezini açtık. Çözüm önerileri sunduk. Geçen yıl ki skandaldaki meclis toplantımızı izleyenler çok iyi bilirler. Biz AK Parti grubu olarak o gün çıkan skandalın bir daha yaşanmaması adına çözüm önerileri bile sunduk. Bu paket tesisinin yapılması çokta zor bir şey değil. Gelinen bugünkü noktada bu ve buna benzer, bu sadece partimize ulaşmış bilgilerden bir tanesi. Yoksa arkasından bize içinde çamur olan damacanalar da geldi. Şu anda partimizde var. (Yılmaz Büyükerşen'in dediği gibi bir sabotaj olabilir mi? sorusu üzerine...) Bende şu soruyu sordum: Bu kalite kontrol aşaması çok mu basit diye irdelenmiş. Kendi ifadesi dört aşamadan geçtiğini ve o aşamalardan geçerek paketlenen bu halde bir damacananın provokasyon olduğuna, iyi niyetli bir durum olmadığını ifade etti. Tamamda bu ilk kriz olmuş olsa bu anlaşılabilir bir şey ama daha oraya gelesiye kaddar bir çok krizlerle kaarşılaşmış bir tesis. Üst yönetimi değişmiş bir tesis. Sizce işin başında olsanız daha dikkatli, daha elzem bir şekilde görevinizi yapmaz mısınız? Bundan sonra da bu krizin oluşmayacağı anlamına gelmez ve geldiği zamanda bunu dile getirmek, yani Kalabak Su ile uğraşmayı bıraksınlar, asıl Kalabak Su'yu iyi yönetsinler. Tekrar söylüyorum. Kalabak Su sadece resmi, kurumsal anlamda bir belediye şirketinin belki bir iştiraki olabilir, bizim ilgilendiğimiz nokta markamız zarar görüyor. Biz o zaman da söyledik. Pazar payımızı yitiriyoruz. İsmimiz lekeleniyor ve siz işleri düzelttikten sonra bile bu pazar payının geri dönme ihtimali de düşük. Zaten yapılan zamlardan sonra fiyatımız da çok yükseldi. Dolayısıyla tam da o arada bu krizler oluşunca vatandaş, başka markalardan temin ettiği yerin şu anki pazar payının bir sene önceki pazar payı olduğuna inanmıyorum. Asıl sıkıntımız Kalabak markasına gösterilmeyen ehemmiyetten kaynaklanıyor. Yoksa bu krizler bizim belki siyasi olarak kullanabileceğimiz krizler olabilir ama günü geçmiş damacanaları kullanmak, içinden hortum çıkmış damacanaları kullanmak gibi şeyler... Kusura bakmasınlar da Kalabak Su'nun markasını zedeleyen şeyler olmuş bu hadiseler. Biz gündeme getirdiğimiz için mi markaya zarar veriyoruz yoksa bu ehemmiyetsizlik mi bu markaya zarar veriyor. Sorumluları göreve davet ediyorum. Bir belediye iştirakinde çalışma bilinciyle değil bir şehrin markasına özen gösterme bilinciyle bu görevde bulunsun herkes. Bu markaya zarar verebilecek hiçbir şeyin peşinde değiliz ama hiç kimse de kusura bakmasın görevini iyi yapmayanlara niçin görevinizi iyi yapmıyorsunuz demekte bizim hem siyasal anlamda hem de bir vatandaş olarak en önemli görevlerimizden bir tanesidir. 

ESKİŞEHİR'DE TRAFİK SORUNU 

- Halkın sorun diye tabir ettiği bir gündem siyasetçilerin gündemi mi? Önce bunu kararlaştıralım. Siyasetçilerin böyle bir derdi var mı? Yani böyle bir sıkıntı var. Böyle bir dert siyasetçilerde de aynı oranda sorun çözmek anlamında bir dert var mı? Şimdi biz şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: AK Parti'nin en iyi yaptığı iş nedir diye sorsam dersin ki Türkiye'de yapılmamış yolları yapmak. Şimdi sağlık alanında yapmış olduğu yatırımlarından pandemide nasıl mürüvetini gördüğümüze hepimiz şahit olduk. Şimdi yeni bir gündem var. 80 yılda 182 bin yatak kapasiteli yurt yapmış devletin, AK Parti geldiğinde 720 bine çıkarmış ve bunu hiçbiri de ranza değilim tamamen baza ve koltuk, kısa dönem yaşanan bir sorun bile sorun haline geldi. Her zaman söylediğim bir şey var. Özellikle Eskişehir için bunu söyleyebilirim. Hep yapmış olduğumuz yatırımların nasıl böyle abürdme edilir de yatırım olmaktan çıkartılır aslında siz hiçbir şey yapmadınız gibi bir noktaya getirilir diye maalesef çok planlı bir şekilde yapılan siyaset var Eskişehir'de. Her zaman söylediğim bir şey var. Biz sırtımıza sopa yiyerek, ellerimiz nasırlı bir şekilde çalışan insanlarız. AK Partililer olarak söylüyorum. Yine de çalışan insanlarız. 20 yıldır CHP'li belediyelerin yönettiği bir şehirde yaşıyoruz. Eskişehir'de trafik ve ulaşımın çözülmesi anlamında yapılmış billbordlara koyabileceğiniz hangi yatırım var? AK Parti şehirlerarası yolların dışında şehrimizin iç trafiğine yardımcı olmak için yapmış olduğu yatırımlar neler. Hızlı trenin alta alınması. Ertuğrulgazi'den Çamlıca'ya geçen köprü. Onu karayolları yaptı. Neye yarıyor, oradaki trafiğin rahatlamasına yarıyor. Basmane köprüsü ne işe yarıyor, trafiği rahatlatıyor. Sazova'dan Çamlıca'ya geçen köprü. Neye yarıyor, trafiği rahatlatıyor. Osmangazi Üniversitesi'nden Stadyum'a geçen köprü ne işe yarıyor, trafiği rahatlatıyor. Ben çevre yolu yaptım banane sizin mahallelerinizden dememişiz. Çukurhisar'dan başlamışız. Çukurhisar'da dal çık ve yonca. Batıkent'te yonca. Köprü bunlar. 5 tane dal çık ve aynı zamanda şehrin çıkışında organize ve bölgesinde yonca köprü. Yani bu köprüler ve dalçıklar çevre yolunun akışına mı hizmet ediyor. Hayır. Şehrin doğusu ile batısını birbirine bağlıyor. 

- Trafik bir işkencedir diyebilirsiniz. Bu doğru bir tespittir. 70-80 yıldır bu memleketin cadde ve sokakları zaten belirlenmiş maalesef ona göre belirlenmiş. Birçok alanda zorluklar yaşayabiliriz ama en azından dersiniz ki şu bölgede yaşanan sorunla ilgili de şunu yaptık diyebilirsiniz. Biz bu konuyla ilgili belediyelerin yapacak olduğu bütün çalışmalara katkı sunmaya hazır olduğumuzu söyledik. Şehir Hastanesi'ndeki yolu yapmam diyorsun, ben yapıyorum. Yapacağım. Ama şehrin merkezinde neler yapılabilir bunları konuşalım. Yeni bir çevre yolu yapılması konusunda eleştiri alıyoruz. Son derece haklı bir taleptir. Buradan bütün Eskişehir halkına da sesleniyorum. Bu yatırımları AK Parti çok yaptı. Yine yapacak olan da AK Parti'dir.

TRAMVAY DOĞRU PLANLANDI MI? 

- Çamlıca'daki bir vatandaşla konuştuğumda 45 dakikada şehre geliyorum. Normalde biz tramvayı hızlı ulaşım aracı olarak yaptık. Durak mesafeleri çok kısa. Bir caddeden bir caddeye geçiyor, tekrar duruyor. Bence Eskişehir'de fazla durak gerekli değil. Çünkü Kızılay'da inen bir vatandaş Doktarlar Caddesi'ne yürüyebilir. Savaş Caddesi'nin ortasında inen bir arkadaş, Savaş Caddesi'nin başına kadar gidebilir. Bence tramvay konusunda yeni bir planlama yapılması lazım. 

TÜRKİYE EKONOMİSİ 

- AK Parti'nin hükümetleri döneminde muhalefetin bile takdir ettiği öyle dönemler vardır ki siz ekonomiyi çok harika yaptınız. Hatta bizden ayrılan bazı siyasetçiler, bu benim sayemde oldu, ekonomiyi ben yönetiyordum dedi. Onun döneminde bile bazı veriler oldu. Bende şu soruyu soruyorum. Türkiye'nin AK Parti'nin ekonomide şahlanma olduğunu kendilerinin de iddia ettiği bugün de sorun var diyenlere sesleniyorum. Araştırma şirketleri halka ekonomiyi sorduğu zaman ekonomi kaçıncı sıradaydı? Hep ikideydi. Birinci neydi? Terördü. Bugün terör var mı diye soruyorsunuz. Yok. Yani biz terörü bitirmişiz, doğal olarakta ekonomik sorunlar birinci sıraya çıkmış. Şunu anlatmak istiyorum. Bu sorun hep vardı. Bugün bu konularda daha ağır hissedebiliriz. CHP'ye araştırma yapan bir şirketin başındaki şahış çıktı dedi ki, ekonomi ile ilgili çok şikayet alıyoruz.  Çözümü kim yapar dediğinde muhalefet partisi yapar diyenler yok. Zaten ekonomi kurmaylarının sokağa inmesinin sebebi de bu. Genel Merkez'de diyor ki madem böyle bir sorun var biz neden çözüm adresi değiliz. Çünkü insanlar sizin programlarınıza güvenmiyor. Faik Öztrak gibi ekonomi kurmaylarından bir tanesi 2001 yılında Bülent Ecevit'in  İMF ve Dünya Bankası'nın bir memuru olarak Türkiye'ye getirilmiş olan bir Faik Öztrak, bu ekonomiyi düzeltmek için ilk 6 ay emekli maaşı ödemeyelim diye teklif yapan bir Faik Öztrak'tan kimsenin ekonomi anlamında bir gelecek beklemediği aşikar. 

- Dünyada pandemiden dolayı emtia arttı. Üretim vardiyaları maalesef bozuldu. Bu yüzden 1 yılda dünyada ciddi bir mala ihtiyaç doğdu. Şimdi halkıma sesleniyorum. Şu anda dünyanın her yerinden Türkiye'de başta gıda, inşaat malzemeleri olmak üzere, yani toplu iğneden çeyiz eşyasına kadar çok ciddi bir talep geliyor. İhracat 200 milyarı geçti. Rekor kırıyoruz. Bende diyorum ki bende kendi sektörümde malzeme bulamıyorum. Malzemenin fiyatını sabitleyemiyorum. Enflasyondan dolayı değil. Amerikan şirketi geldi bu ürüne 10 dolar veriyor. Bizim satmamız gerek rakama TL olarak bakarsak 5-6 dolar yapar. Dolayısıyla ben 10 dolara bir müşteri bulmuşken sana bu paraya satamam diyor. Dünyada hammadde fiyatları arttı çünkü üretim ve lojistik bozuldu. 

- Biz sadece pandemiyle mücadele etmedik. Pandeminin sorunları olan ekonomiyle de mücadele ettik. Belediyelerin bütçelerini inceledim. Hiçbirinin gelir kaybı olmadığı gibi gelir artışı olmuş. Devlet belediyelere olan vazifelerini enflasyon farklarını ödeyerek gönderdi. Hiç kimse diyemez ki devlet bize de bir şey göndermedi veya kıstı. Türkiye'de hükümet pandemide bir bakanlık kursaydı bütçesi 3. büyük bakanlık haline dönüşüyordu. 60 milyar direkt, 134 milyar TL dolayly olarak hükümete yükümüz var. Terörü bitiriyorsunuz, 5 büyük operasyon yapıyorsunuz, pandemiyle mücadele ediyorsunuz, dünyada hiçbir ülkenin sağlamadığı sağlık hizmetini halkınıza sağlıyorsunuz. Halkıma sesleniyorum, bunların daha fazlasını hak ediyorsunuz. Sadece vicdanlarına ve merhametlerine ddokunmak istiyorum. Bunların ufak tefek ekonomik sorunları da meydana getirebileceği aşikardır. Bunu biz çözeceğiz. Dün çözdüğümüz gibi. Azıcık sabırlı olsunlar. 

saglisolluhaber.com