Emeklilere reva görülen zam vicdansızlıktır!

Adaletin Hukuku ve Parlamenter Demokrasi İdeali (AHPADİ) Platformu Dönem Sözcüsü Mehmet Ektaş kalabalık grup adına açıklama yaptı.

Ektaş, şu ifadelere yer verdi:

Mehmet Ektaş

"Maaşlarına, hizmet yılı ve pirime dayalı, hakkaniyetli, hayat pahalılığını, süreklilik kazanmış fiyat artışlarını dikkate alan bir artış beklerken,  %25 oranında artış yapılması konusundaki hükümet teklifi emeklileri yıktı. Emeklileri şimşek çarptı, Emeklileri Mehmet Şimşek çarptı.

Temmuz ayının ilk on gününde sağanak halinde yağan zamlarla birlikte; 4 kişilik bir ailenin  gıda harcaması ile giyim, kira, elektrik, su, yakıt, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı yani yoksulluk sınırı 36.000,00 TL'ye, bekâr bir çalışanın 'yaşama maliyeti' yani açlık sınırı da aylık 15.000,00 TL'yi aştı.

'Emekliler Adalet İstiyor'

Bu hayat pahalılığında yeterli olmadığı noktasında ki eleştirimizi bir kenara şerh düşerek belirtiyoruz. Hükümet, en düşük memur maaşlarına giydirme yaparak  %85 oranında artış yaptı.

Kamu işçileri toplu iş sözleşmesi, kamu işçilerine ilk 6 ay için yapılan  %45 artışla bağlandı.

Asgari ücret %34 oranında yükseldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan maaşını bile %39 arttırdı. Yani, kendi deyimiyle, enflasyonun üzerine kendisine %20 refah payı ekledi. 

Peki, bunları yapan siyasi irade, emeklilerin aylıklarını ne kadar arttırmayı planlıyor? 

%25. Sadece %25. 

Ocak ayında en düşük emekli maaşı 7500 TL yani 400 dolarken bugün 287 Dolar.

Ocak  ayında 12.500 TL alan emeklinin aylığının karşılığı 692  dolarken, %25 zamdan  sonra 15.625 TL alacak emekliğinin aylığının karşılığı 592 dolara düşecek. 

Kamuda işçi olarak çalışan bir kişi aylık en az 25.000 TL alacakken, özel sektörde 31 yıl çalışan, üreten, 8400 gün prim ödeyen Mustafa Bey 7.500 TL emekli aylığı almaya devam edecek.

Milli Eğitimde görev yapan öğretmen 29.641 TL aylık alacakken,  35 yıl öğretmenlik yapmış, birkaç nesil yetiştirmiş Ahmet Hocam 15.000 TL emekli aylığı alacak.

Hayatını esnaflık yaparak kazanan, kazancını devletle paylaşan, istihdam yaratan, kendisine 25 yıl Bağkur primi, çalıştırdığı işçilere SGK primi yatıran İsmail Bey, 7.500 TL emekli aylığı almaya devam edecek.

Kamuda teknisyen olarak çalışan bir memurun aylık ücreti 25.500 TL. Aşkın Bey emekli teknisyen, zamdan sonra alacağı aylık 9875 TL.

Reva görülen %25 zam daha emeklinin cebine girmeden iğneden ipliğe her şeye zam geldi. KDV oranlarındaki, harç oranlarındaki, işçi zamlarının, kur artışlarının, etkisiyle hemen hemen her şey Temmuz ayında %25’den daha fazla artış gösterdi.

Şimdi emeklilere soruyoruz!

Bu ücretlerle evinize et, balık süt alabilir misiniz?

Bu ücretlerle, ayda bir kez olsun dışarıda ailece yemeğe çıkabilir misiniz?

Bu ücretlerle, torunlarınıza harçlık verebilir misiniz?

Bu ücretlerle, yılda bir kez tatil yapabilir misiniz?

Emeklilere reva görülen bu zam oranı;

Adaletsizliktir,

Haksızlıktır,

Vicdansızlıktır.

Bu artış oranı, yoğun bakımda olan emeklileri bitkisel hayata sokmuştur.

Bu ülkenin hammadde, işgücü, tasarruf, sermaye zenginliği vardır.

Ancak bu ülke kötü yönetildiği için zenginliğini üretime dönüştürememekte, var olanı da adil şekilde paylaşamamaktadır.

Gayrisafi milli hasıla oranında dünyanın 21. büyük ekonomisiyiz ama gelir dağılımın eşitsizliğinde dünyanın en eşitsiz Ülkelerinden biriyiz. En fazla gelire sahip olan grupla en az gelire sahip olan grup arasındaki fark 23 kat. Küresel Emeklilik Endeksi’ne göre sadece Arjantin ve Tayland’ın üzerinde yer alabilen Türkiye sondan üçüncü. İlk sıraları Hollanda, Danimarka, Almanya, İngiltere gibi Ülkeler paylaşıyor. Bu nedenle emekli Rebekka, Jansen,  Hans, Emma, Martin, Ülkemize gelip yiyip içip gezip gidiyor, benim emeklim ise Ülkesinin tatil yörelerini televizyonlarda görüyor, şehrindeki parklarda banklarda bir bardak çayla zaman geçiriyor.

Emeklilere bu bakış açısıyla iktidar;

Anayasanın Sosyal Devlet İlkesini, Refah İlkesini, Adalet İlkesini, Eşitlik İlkesini,

Emeklilerin insanca yaşam hakkını, ekonomik, sosyal ve kültürel haklarını, konut hakkını ihlal eddiyor.

Emeklilere sesleniyoruz.

Mücadele eden kazanır. Mücadele birleşerek yapılır.

15 Milyon Emeklisin. Emekli olmayan ya da çalışmayan eşlerinle birlikte 22 milyon seçmensin.

İstersen, her beş yılda bir iktidar değiştirirsin.

Sızlanma

Yakınma,

Gücünün farkına var. Harekete geç.

Seni yok sayana varlığını göster. 

İktidar sahiplerine sesleniyoruz.

Hiçbir iktidar yurttaşını kandırmaz.

Seyyanen yapılan giydirilmiş aylık artışları, emeklilik ikramiyelerinden, emekli aylıklarından kısmanın hukuki kılıf giydirilmiş yöntemidir. Bu yöntemle, hem mevcut emeklilerin hem de gelecekte emekli olacak mevcut çalışanların haklarını gaspediyorsunuz.

Bundan vazgeçin.

İşçi ve memurlara giydirilmiş, seyyanen  maaş artışı uygulamasına son verin.

İşçi, memur, tüm  maaş artışlarını, emekliliğe esas aylıklar üzerinden yapın. 

Memurlara yapacağınız 8.000 TL giydirilmiş seyyanen maaş artışı teklifini geri çekin, artışı emekliliğe esas aylıklara yansıtın. 

Emeklilik sistemini ıslah edin. 

Aylık bağlama oranlarını yükseltin. 

İntibakları yapın.

Emeklilere, hayat pahalılığı, enflasyon, prim ödemeleri, hizmet yılı gibi gerçekçi ve adil kıstaslara göre aylık bağlayın ve artışları buna uygun hale getirin. 

Sonuç olarak, bitkisel hayata soktuğunuz emeklilere yeniden can vermek istiyorsanız  memurlara yaptığınız aynı oranlarda emeklilere de maaş artışı yapın."

saglisolluhaber.com