Yunus Emre Devlet Hastanesi önünde protesto!

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyeleri Yunus Emre Devlet Hastanesi önünde toplandı... Birtürk Özkavak sert konuştu...

PROTESTO 11.01.2023, 18:27
Yunus Emre Devlet Hastanesi önünde protesto!

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Başkanı Birtürk Özkavak yaptığı açıklamada, şu ifadelere yer verdi:

"Yıllardır oynanan oyun bu sefer çok daha beceriksiz olarak sahneleniyor. Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri,emeklileri bir kez daha açlığa mahkum ediliyor. İktidar, TÜİK ve yandaş sendikaların elbirliği ile dayatılan maaş artışı emekçileri doğrudan sefalete sürüklemektir.

Yıllardır bu üçlü aynı oyunu oynuyor. Yandaş sendikalar enflasyon altındaki oranların altına imza atıyor, TÜİK her altı ayda bir iktidarın ekonomi politikalarına uygun oranlar açıklayarak gerçek enflasyonu gizliyor ve iktidar TÜİK verilerine göre enflasyon farkını vererek lütfedercesine artış oranı açıklıyor! Oysa her zaman altını çizdiğimiz üzere enflasyona göre maaş zammı “sıfır” zam demektir. Sahte rakamlardan ibaret TÜİK verilerine göre maaş zammı ise reel gelirimizin erimesi, yoksulluğumuzun artması demektir. Buna rağmen yandaş Konfederasyonun yetkilileri avuçlarını patlatırcasına iktidarı alkışlıyor, en ufak bir ahlaki duyarlılık göstermeden “başardık başardık” diye ortalıkta geziyor!

Soruyoruz; başardıysanız kamu emekçileri AKP iktidarı döneminde neden sürekli kaybetti, neden alım gücü yıldan yıla biraz daha eridi? Neden kamu emeklileri 20 yıl önce emekli ikramiyesi ile ev alabiliyor iken bugün hayalini bile kuramıyor? Her gün başta temel tüketim mallarına çok büyük oranda zam gelirken, doğalgazdan elektriğe, suya, ekmeğe, zam gelirken, daha bir kaç gün önce halktan alınacak vergi ve Cezalara yüzde %122 zam, asgari ücrete %54 zam verildi. Böyle bir durumda bizim maaşlarımıza %30 artışlar verilmesini anlamak ve kabul etmek mümkün değildir. Üstelik her birimiz gerçek enflasyon rakamlarının %200 lere dayandığını biliyoruz ve ENAG isimli bağımsız araştırma kurumu da yaptığı çalışmalarda gerçek enflasyonun çok yüksek olduğunu gösteriyor.

İktidar büyük bir gürültüyle kamu emekçilerinin ve emeklilerin 2023 Ocak maaşlarının yüzde 25 artırılacağını açıkladı. Büyük tepki üzerine daha 24 saat geçmeden artış %30 olarak revize edildi. Sanki %25’i söyleyen muhalefetmiş gibi kendileri çalıp kendileri oynadı.

İbretlik bir iktidar ve yandaş sendikacılık ile karşı karşıyayız. 6,5 milyon kamu emekçisi ve emekli, yandaş konfederasyonların ve iktidarın sahte enflasyon rakamlarını bir kuruş aşmayan TİS mutabakatlarının bedelini yıllardır ödemeye devam etmektedir.

En küçüğünden en yaşlısına, işsizinden çalışanına, öğrencisinden esnafına kadar tüm halk TÜİK rakamlarının yalan, yoksulluğun gerçek olduğunu bizzat yaşayarak görmektedir. İşte bu yüzdendir ki, her gün şapkadan tavşan çıkarırcasına açıkladıkları “müjdelere” rağmen ücretler, alım gücü eridikçe erimektedir.  

Yıllardır emeği ile geçim mücadelesi veren bizler gittikçe artan hayat pahalılığını iliklerimize kadar yaşamaya devam ediyoruz. Geldiğimiz noktada yıllardır sahnelenen bu oyunların sonuçlarını gizlemek artık mümkün değildir. Yandaş medya ne kadar yalan bombardımanına tutarsa tutsun halkın yüzde 99’u kendi yaşadıklarından yola çıkarak gerçeğin öyle olmadığının farkındadır. Tüm kamu emekçileri ve emeklileri%30’luk artışın yaşanan hayat pahalılığının sürdüğü koşullarda kısa sürede eriyeceğini bugüne kadar defalarca tecrübe etmiştir.

Bugün ülkedeki her beş kişiden biri açlık sınırı altında bir gelirle yaşamaya çalışmaktadır. Kamu emekçilerine ve emeklilerine yapılacak artışın açıklandığı 4 Ocak’tan bu yana, bir hafta geçmeden A’dan Z’ye her şeye fahiş oranlarda zamlar yapıldı. Elektrikten doğalgaza, gıda ürünlerinden geçen yıla göre en az iki kat artan kiralara kadar uzanan zam kasırgası hız kesmeden devam ediyor. Her iki çalışandan biri asgari ücretlidir. Bu kadar geniş bir kesime reva görülen asgari ücret ise son artışa rağmen daha ceplere bile girmeden açlık sınırı altında kalmıştır. 

Biz kamu emekçileri ve emeklileri olarak; Öncelikle yaşanan kayıpların bir nebze de olsa azaltılması için kamu emekçilerinin ve tüm emeklilerin maaşlarına en az asgari ücret artış oranı kadar zam yapılmasını, İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret için en düşük kamu emekçisinin maaşına eş yardımı, çocuk yardımı, kira yardımı, ulaşım yardımı gibi sosyal ödemelerde yapılacak artışlarla yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmasını, Tüm vergi yükünü ücretlilerin omuzlarına yıkan, her yıl daha da büyüyen gelir vergisi adaletsizliğine derhal son verilmesini, gelir vergisi birinci dilim oranının %15 ten %10’a düşürülerek yoksulluk sınırına kadar olan maaşların-ücretlerin birinci vergi diliminde sabitlenmesini talep ediyoruz. 

Bu asgari ve en temel taleplerimiz sağlanıncaya kadar fiili ve meşru mücadelemizi farklı eylem ve etkinliklerle sürdürmeye devam edeceğiz. SES olarak, tüm kamu emekçilerini ve emeklilerini bugünün acil talebi olan en az asgari ücret artışı talebine olduğu kadar, en temel talebimiz olan insanca yaşamaya yetecek yoksulluk sınırı üzerinde ücret talebine sahip çıkmak için omuz omuza vermeye çağırıyoruz." 

saglisolluhaber.com

Yorumlar (0)
10
açık

Gelişmelerden Haberdar Olun

@