Seçeceğimiz milletvekili Eskişehir doğumlu olsun!

Murat Kahyaoğlu ile söyleşimin ilk, ikinci ve üçüncü bölümünü aktarmıştım. Bugün dördüncü bölümü yayınlamanın zamanı geldi. İlk bölümü okuyamayanlar ya da anımsamak isteyenler BURAYA, ikinci bölümü okumak isteyenler BURAYA, üçüncü bölümü okumak isteyenler ise BURAYA tıklayarak ulaşabilirler...

*****

Murat Kahyaoğlu - Söyleşi - BÖLÜM 4

“Seçeceğimiz milletvekili Eskişehir doğumlu olsun”

B. YUMRUKAYA: Milletvekili seçildikten sonra CHP il-ilçe örgütleri ile ilişkiniz nasıl devam etti? Size halen uzak duruyorlar mıydı?

M. KAHYAOĞLU: Milletvekili seçilmeden önce de, seçildikten sonra da, o dönemdeki il ve ilçe yönetimleriyle ilişkimiz hiç iyi olmadı. Çünkü beni dışarıdan gelen biri olarak değerlendiriyor, kendilerini partinin sahibi olarak görüyorlardı. Hele 1973 seçimlerinde 'aday yoklaması' ile ikinci sıraya gelince bunu içlerine hiç sindiremediler.

'TAHMİN ETSEYDİK SENİ KAZANDIRMAZDIK'

Mazbatalarımızı aldıktan sonra Ayşe Hanımla partiye gittik, il ve ilçe yönetimleri partide idi. Yönetimden birkaç kişi bizi kutladı. Diğerleri buz gibiydi. Uzun bir sessizlik oldu. Sonra ilçe başkanı şunları söyledi: “Murat Bey biz senin kazanabileceğini hiç düşünemedik. Tahmin etseydik, ne yapar eder seni kazandırmazdık. Bu partide benim onayım olmadan kimse ne milletvekili ne de belediye başkanı olur. Ama bu iş daha bitmedi. Tercih oyunda gereğini yapacağız." İlçe başkanının bu sözlerinden sonra biz daha fazla oturmadık kalktık ve partiden ayrıldık. 

BAKAN'DAN DİKKAT ÇEKEN TEKLİF

Birkaç gün sonra Milli Eğitim Bakanı Necdet Uğur Eskişehir’e geldi. Özel bir görüşme yaptık. Bakan bana şunları söyledi: “Murat bey artık bir şeyler yapmalıyız. Sizlere ihtiyacım var. Seni önce bakanlığa müşavir olarak almayı, sonra da icracı bir genel müdürlüğün başına getirtmeyi düşünüyorum. Ne dersin." Elbette bunu kabul ettim. Bana ülkemize, milli eğitime ve Eskişehir’e hizmet etmek için olanak tanıyordu. Beni birkaç gün içinde MEB özel danışmanı olarak atadı. En kısa sürede genel müdür olacaktım. Ancak günler geçiyor, bakandan hiçbir ses seda çıkmıyordu. Bir süre sonra da emekliliğimi istedim. Birkaç ay sonra da İl, ilçe başkanları imzalı, benimle ilgili bakana yazılmış bir mektup elime geçti. Akıl dışı, mantık dışı neler neler yoktu ki o mektupta.

B. YUMRUKAYA: 1977 yılı genel seçimlerinde yine üyeli ön seçim var ve siz üyeli ön seçim ile 4. sıraya geliyorsunuz, CHP 2 vekil çıkarabiliyor. 1973'teki başarıyı neden tekrarlayamadınız?

M. KAHYAOĞLU: 1973'te Eskişehir’den milletvekili seçilen ilk öğretmen oldum. Daha önceki seçimlerde aday olan öğretmen kökenliler milletvekili seçilemedi. Rauf İnan, Yavuz Abadan gibi. O nedenle öğretmenler aday olmaya cesaret edemiyordu. Ben 1973’te seçilince, yedi tane öğretmen kökenli arkadaş 1977 seçimlerinde milletvekili adayı oldular. Elbet bu durum öğretmenlerin alacağı oyları büyük ölçüde böldü. Sonuçta ben ön seçimde listede 4. sırada yer aldım, diğer arkadaşların hiçbiri listeye giremediler. Hatırladığım kadarıyla daha sonraki seçimlerde de öğretmenlerden milletvekili adayı çıkmadı.

1977 seçimlerine giderken başka bir gelişme daha oldu. Yerli ve yabancı meselesi... Yabancı olanları seçmeyelim, seçeceğimiz Eskişehir doğumlu olsun! Bu kampanyanın da bir ölçüde etkili olduğunu düşünüyorum.

ÖZELEŞTİRİ YAPTI, ASBUZOĞLU İÇİN NE DEDİ?

Bir şey daha var. O benim kişisel kusurum. İlçeleri, köyleri milletvekili olduğum dört yıl içinde yeteri kadar ziyaret edemedim. Bu çok önemliydi, bunu biliyordum. Seçmen buna çok önem veriyordu. Ha bugün ha yarın derken dört yıl hızla geçti gitti. Eskişehir’de üst üste birkaç dönem seçilen tek milletvekili vardı, o da Şevket Asbuzoğlu idi. Bunun sırrı da Eskişehir’e zaman ayırıp ilçeleri ve köyleri sürekli gezmesiydi.

Sürecek…

saglisolluhaber.com